Sağlık hizmetleri devletler tarafından toplumun sağlığını ve gücünü artırmak için değil, potansiyel tüketicilerin taleplerini karşılayabilmek için sunulur hale gelmiştir.
20. yüzyıl başında tıbbi meslekler arasında tanımlanan "ebelik" ve "hemşirelik" gibi meslekler gebe takibi ve bakım verme gibi geleneksel olarak kadın işleri olarak belirlenmiş işler olarak, tıbbi hiyerarşinin alt basamaklarında konumlandırıldı. Bu işlerin, modern tıbbi işbölümü içinde de, toplumsal yaşamdakine benzer biçimde ikincilleştirilmiş ve cinsiyetlendirilmiş olması, bir yandan ebelik ve hemşireliğin profesyonelleşmesini engellemiş, diğer yandan hekimlerin sağlık emek süreci üzerindeki denetiminin teminatı olmuştur.