Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye'nin 1960'lı Yılları

Mete K. Kaynar

Türkiye'nin 1960'lı Yılları Gönderileri

Türkiye'nin 1960'lı Yılları kitaplarını, Türkiye'nin 1960'lı Yılları sözleri ve alıntılarını, Türkiye'nin 1960'lı Yılları yazarlarını, Türkiye'nin 1960'lı Yılları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1184 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
195 günde okudu
Mete Kaan Kaynar'ın bu serisini çok seviyorum. İlk olarak 1950'li yılları okumuştum ve 1960'li yılların dilinin ona göre ağır olduğu bir gerçek. Buna sebep göstererek bu kitaba 4 puan vermiş kimi arkadaşlar ki bunu çok adaletsizce buldum. Çünkü kitap çok güzel. Şöyle açıklamak isterim, kitap tek bir yazar elinden çıkmış değil, altmışlı yıllara ait konulara dair farklı farklı pek çok yazarın makalelerinden oluşuyor, mesela o yıllardaki anayasanın hazırlanma sürecini bir yazar ele alırken, Almanya'ya göç olgusunu ya da ekonomik durumu başka bir yazar ele alıyor. Dolayısıyla kitapta birden baya bir fazla yazarın makalesi var. Bazı yazarların dilinin ağır olduğunu ve cümlelerini anlamak için iki üç kere okuduğumu inkar etmeyeceğim. Ama ben bu kitabı aaa çok sürükleyici hemen okuyup bitireyim diye almadım zaten. Günde beş on sayfa sakin sakin ağır ağır okuyarak ilerledim. Çünkü siyasi tarih çok seviyorum ve acelem yok. Eğer siz de benim gibi ağır ağır yavaş yavaş ilerler yanında başka kitap da okursanız keyif alırsınız ama bir an önce bitireyim akıcı olsun roman gibi olsun diyorsanız okumanız gereken 60li yıllara dair başka kitap seçmelisiniz. Son olarak kitap oldukça kalın ve hemen her konuda bilgi içeriyor o yıllara dair. Ben bu güzel kaynak için Mete beye teşekkür ediyor ve gönülden bir 9 puanı veriyorum. Dediğim gibi bazı makalelerin dilinin ağır olması (ki hepsi değil bazıları çok basit akıcı bir dille yazilmisti) bir eseri asla kötü yapmaz. Kütüphaneme bu eseri kattigim için çok mutluyum. Sırada yetmişli yıllar var :)
Türkiye'nin 1960'lı Yılları
Türkiye'nin 1960'lı YıllarıMete K. Kaynar · İletişim Yayıncılık · 201722 okunma
Mark Kurlansky'nin 1968, Dünyayı Sarsan Yıl kitabında da ifade ettiği gibi, 1968'i kendine özgü kılan taraf, insanların birbirinden çok ayrı meseleler için ayaklanmalarına karşın, başkaldırı arzularının, bunu nasıl yapacaklarına dair fikirlerinin ortak olması, kurulu düzene yabancılaşmaları ve her türlü otoriteye karşı derin bir nefret duymalarıdır.
Sayfa 1073Kitabı okudu
Reklam
Pes Artık ...
17 Eylül 1967 tarihinde ise tam manası ile bir felaket yaşandı. Kayseri'de oynanan 2. lig müsabakasında Kayseri'nin attığı gol sonrası karşılıklı sataşmalar ve husule gelen kavga büyüdü. Kayserililerin misafir Sivas tribününe yürümeleri sonucu ezilmeler ve havasızlıktan hayatını kaybedenler oldu. Olaylar bununla da kalmayarak stadyumun dışına çıktı ve iki şehir arasında kanlı bir savaşa dönüştü. Her iki şehirde cadı avı başladı. Arabaların yakıldığı, dükkanların, işyerlerin harap edildiği yetmezmiş gibi küçük çocuklar öldürüldü. Neticede çoğunluğu çocuk 37'si Sivaslı olmak üzere 43 can'ın hayatını kaybettiği, yüzlercesinin sakat kaldığı, yaralandığı bir futbol savaşıydı bu...
Sayfa 1035 - Altmışlı Yıllarda SporKitabı okudu
1964 senesi aynı zamanda büyük bir spor kazasına da sahne oldu. Yeni yapılan tribünleri ile 20 Aralık 1964 tarihinde Ali Sami Yen stadyumu büyük bir törenle yeniden hizmete girdi. Açılışın şerefine Türkiye ile Bulgaristan arasında hususi bir müsabaka tertip edildi. Daha maç başlamadan açık tribünde bir satıcının gaz ocağının alev alması ile çıkan yangın büyük bir paniğe sebep oldu. Panik sonucu kendini bir alt tribündeki betona atan seksenin üstünde seyirci yaralandı ve bunlardan biri maalesef hayatını kaybetti. Bütün bu olaylardan sonra hiçbir şey olmamış gibi maç oynandı. Memleketimizde insan hayatına verilen kıymetin ne olduğuna dair en keskin örneklerden biridir.
Sayfa 1029 - Altmışlı Yıllarda SporKitabı okudu
Türkiye'nin ilk talk show programını da 1965 yılında Fecri Ebcioğlu yapmaya başlar. Öztürk Serengil, Gönül Yazar, Barış Manço, Ajda Pekkan, Zeki Müren programa katılan konuklar arasındaydı.
Sayfa 965Kitabı okudu
Reklam
Ancak Ertem Göreç'i farklı kılan, sendikalaşma ve grev sorunlarını ilk kez ele alan bir filmi, "Karanlıkta Uyuyanlar " (1965) adıyla çekmesiydi.
Sayfa 940 - Altmışlı Yıllarda Günlük Hayatın SiyasetiKitabı okudu
1960'ların yükselen sloganlarından biri Milli Petrol kavramıydı ve bu konuyu işleyen bir film "Toprağın Kanı" (1966) adıyla vizyona girdi.
Sayfa 940 - Altmışlı Yıllarda Günlük Hayatın SiyasetiKitabı okudu
Artık 1930'larda olduğu gibi köy medenileştirilecek bir yer değil, 1950'lerde olduğu gibi köy, makineleşmenin yaşandığı bir yer de değildi. Köy artık şehirlerin varoşlarında gecekondu olarak yerini almaya başlamıştı ve bu geçici bir durum değildi.
Sayfa 938 - Altmışlı Yıllarda Günlük Hayatın SiyasetiKitabı okudu
Gestapo? Seni gidi gayretli anti komünist seni : )
Solun ikonu haline gelen Nazım Hikmet'in karşısına sağın şair ikonu olarak Necip Fazıl Kısakürek yerleştirilir. 1962'de gayretli anti-komünist Necip Fazıl Kısakürek, " Yabancı İdeolocyalarla Mücadele Bakanlığı" kurulsun diye teklif verir; sivil elbiseli Komünistlikle Mücadele Polisi oluşturulması için ısrarcıdır.
Sayfa 923 - Altmışlı Yıllarda EdebiyatKitabı okudu
89 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.