Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türklerin Soy Kütüğü Meselesi

Kadir İbrahimoğlu Kadirzade

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Çocukların hayatını kötü ruhlardan, hastalıklar ve nazarlardan ko­rumak için birçok hemayiI ve eşyadan istifade etmekle bazı inançlara emel edilir. Bir kaide olarak kötü ruhlardan korunmak için doğum yapan kadının ve çocuğun yanına çelik eşya, keskin aletler koyarlar. Özellikle, kırk gün zarfında bu meseleye daha çok dikkat edilir.
Sayfa 37 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
Hamileliğin sonraki merhalesi "yerikleme", "ağız tatsızlığı" adları ile bilinir. Osmanlı Türklerinde bu dönem "aş yerme" diye adlandırılır.Bu devirde kadın bazı yemeklerden geri durur; özellikle, evde kendi hazırladığı yemekleri yiyemez. Sık sık mide bulantısı, baş dönmesi, halsizlik olur. Bu sebeple bu devirde bütün münasip akrabalar, onun istediği yemeği veya meyveyi bulup vermeye çalışırlar. Buna "yeriyi bulma", "tike verme" derler. Yerikleyen kadının istediği yemek bulunmalı, hatta düşmanda bile olsa alınmalıdır. Eğer istenilen bulunmazsa veya verilmezse, büyük günah kabul edilir.
Sayfa 17 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Köylerin çoğunda oğlan çocuklarının göbeği, gelecekte mal sahibi, ekinci olsunlar diye, tavlada, ekin tarlalarında gömülürdü. Bazen de, çocuk baba ocağında kalsın diye, evin eşiğinde, ayak değmeyen yerde, aynı zamanda, temiz parçaya büküp hayat kapısının başında eşiğe koyar­lar. Aynı adete bazı yakın Şark ülkelerinde de uyarlar. Lakin burada böyle bir inanç var ki, eğer çocuğun göbeği yerde olursa ve onun üzerinden geçilirse, çocuk büyümez.
Sayfa 44 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
Körpenin hayatını korumak için Orta Asya, Altay ve Sibirya Türklerinde, günümüzde de köpekle ilgili inançlara uyulur. Osmanlı Türklerinde ise, çocuğu kötü ruhtan korumak için ona, it, itbaba, itkulu, italmaz vs. isimler verilirdi. İsimleri bu şekilde olan çocukların canını Azrail'in almayacağı kabul edilirdi.
Sayfa 27 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
Abülkadir İnan'ın verdiği bilgiye göre Yakut şamanları ölüm ru­hunu aldatmak için çocuğu başka aileye "satarlar". Başkırtlarda ise ma­maça çocuğu kendi valideynlerine "satar" ve mukabilinde çocuğun ağırlı­ğında demir ister. Valideynler çocuğu "alır" ve onu, "Demir", "Satılmış", "Satılıbdı" şeklinde adlandırırlar. Osmanlı Türklerinde de çocuğun "satılması" ve "alınması" adeti buna benzer. Ailelerinde çocuk kalmayan baba yeni doğan çocuğu mamaçadan muayyen kıymete "alır". Böyle du­rumlarda kız çocukları "Satı", oğlan çocukları "Satılmış" diye ad­landırılır.Kırgızlarda ise böyle çocuklar korkulu müddet geçene kadar başka aileye "satılır". Çocuğu annesine göstermeye bile izin vermezler.
Sayfa 42 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
Çocuklann fiziki gelişmesinde onların beslenme şekillerinin büyük ehemmiyeti vardır. Küçük çocuklar adeten anne sütü ile beslenir. Annenin sütü kafi gelmediğinde veya anne hastalandığında, öldüğünde çocuğu bir başka münasip emzikli (kucak çocuğu bulunan anne) kadın emzirir. Bu durumda, kadın her çocuk için bir göğsünü ayırır. Elbette, bunu ancak sütü bol anne yapardı. O, emzirdiği çocuğun "süt annesi", çocukları ise bu çocuğun "süt bacı-kardeşi" diye isimlendirilir. Bu konuda "Kitab-ı Dede Korkut"ta bilgi verilir: "Tepegöz dedi: 'Süd gardaşıyık,kıyma mene". Çocuk büyüdükten sonra süt annesine hürmetini muhafaza etmeli­dir. Altı ay aynı annenin sütünü emmiş süt bacı-kardeşin nikahı münasip sayılmaz. Çocuğun parayla emdirilmesi, daha doğrusu, anne sütünün satılması günah kabul edilir. Lakin çocuğun valideynleri sık sık bu kadını görmeye gider, meyve, erzak, hediye götürürler.
Sayfa 53 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Çocuğun ilk diş çıkarması hususi adet gibi kaydolunur ve bu adet esasen kadınlar arasında tantanalı geçer. Evde nohut, buğday, fasulyeden hedik konulur (pişirilir). Hediği süt ile pişirirler. Hazır olduktan sonra aile fertleri ile beraber yakın akrabalara da gönderilir ve yenildikten sonra yerine, yani getirildiği kaba şirinlik veya para koyup geriye verirler. He­dik pişirmekten amaç, çocuğun dişini kolay ve ağrısız çıkarması isteğidir.Bu maksatla hedikten çocuğa da yedirirler.
Sayfa 54 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.