Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Değinmeler

Turko Barok

Engin Ardıç
8/10
1 Kişi
4
Okunma
1
Beğeni
201
Görüntülenme
Evde oturmuş radyo mu dinliyoruz, kaset mi çalıyoruz ne, bizim "eski kayınbirader' Toma, (hani o kalın topuklu, kalın dudaklı kızın küçük kardeşi), pek çok güneşli bir İlisia öğleden sonrası (elbette, Allah'ın emri)... Artık tam çıkaramayacağım, Elli Paspala mıdır yoksa büsbütün bambaşka bir şarkıcı mı, kulak kabarttım, anaa, ikide bir, nakaratın ortasında dönüp dolaşıp Turkobarok diye bir laf ediyor. Toma'ya sordum, "ne demek ulan bu Turkobarok?" ... Ti simeni vre? Anlamıştım bir orostopolluk çıkacağını altından. Ikındı sıkındı, dedi ki: "Türk Baroku anlamına geliyor işte... " "Oğlum o kadarını biz de biliyoruz da, temelinde yatan ne?" Büsbütün kıvranır oldu. 'Meğerse bu Yunan, milleti, kelek, dandik, kofti, paspal, boktan, ne varsa, hepsine toptan Turkobarok dermiş kısaca!.. "Türk Barok'u"... Bizimle "kafa buluyorlar"! İşte bu kitabın adı da bu. Açıklayayım da merak etmeyesiniz. Elbette bu derleme, yani Sabah Gazetesi'nde yaklaşık yirmi ay boyunca yayınlamış olduğum, aşağı yukarı altı yüz kadar yazıdan seçmeler, olduğu gibi "Turkobarok"u yansıtmıyorlar... İçlerinde pislikler olduğu kadar güzellikler de var. Ama ben Turkobarok'u, bütünün bir "simgesi" niyetine seçtim. Azıcık da çarpıcı olsun için tabii, okuyucu kitapçının vitrininde ya da tezgâhında görecek de ilgisini çekecek, (reklamcılık mesleğinde bu tür başlıklara "stopper" tabir edilir) aaa, bakalım neymiş bu…
Yazar:
Engin Ardıç
Engin Ardıç
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 4 dk.Sayfa Sayısı: 320Basım Tarihi: 1991Yayınevi: Cep Kitapları
Ülke: TürkiyeDil: Türkçe

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
320 syf.
·
Puan vermedi
Engin Ardıç deyince aklıma,iki üç şişe mürekkebi bilmem ne marka Fransız şarabıyla içmiş ağzı bozuk, kendisi ne fikirde malumum değil fakat mezunlarının, kendilerine entelsi bir üstünlük verdiğini zanneden Galatasaray mezunu, günümüz muhaliflerinin sevmediği biri gelir aklıma. Bu kitabdan önce okuduğum "kadın suretleri" adlı eserinde yazar duymasın fakat, eli kalem tutan fırlatma,şımarık, mütareke çapkını,vuralım ulan bugünde içkinin dibine,amann sabahlar olmasın formatında, pek te öyle edebi tarafı olmayan, popülariteye, yavru şempanzenin validesine sarıldığı gibi sarılan bir yazar tipolojisiyle teşerrüf ettim. İmdi incelemeye konu eserin muhabbettine hiç girmeden söylemeliyim ki, "zaman kaybı" amma okumaktan daha önemsiz işi olanada "okuma" demeyiz. Zamanında köşesinde yazdıklarını fasikül edip sürmüş piyasaya gibi. Tamamen haklı olduğu, (Hınzırlık Bu Ya) başlıklı yazısı olumsuz eşeştiriminin dışındadır. Son zamanları köşesinde yazdıkları aklıma gelince keskin bir kıvraklığı bünyede erittiğini hissedebiliyorum. Hep aynı cümle kalıpları,aynı argo tamlamalar,karta kaçmış laik ama sahtekarından olan kaşalotlara parmak atmalar felan... v.s. v.s Başka bir eserini okurmuyum, okurum elbet, ucuzundan düşürüp aldığımız hangi kitabı okumadık ki,insanın ucuzundan ise kitabın ucuzuna zar sallayıp kaybetmeli insan. Nerdeeen nereye. Ya Allaaaah bismillaaah.
Turko Barok
Turko BarokEngin Ardıç · Cep Kitapları · 19914 okunma
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.