Bella’mız yine kendisini tehlikenin kollarına atar. Tabi bir de bunun yanında Edward'a duyduğu aşk ve Jacob ile olan arkadaşlığı arasında seçim yapmak zorunda kalır.
Vampir bir sevgili ve kurt adam bir arkadaş. Aralarında sürekli bir kavga beklerken Edward’ın Jacob’un Bella ile ilgili düşüncelerini okuduğu halde bu kadar sakin kalabilmesi beni delirtti.
Jacob, Bella’nın bir vampire aşık olduğunu bile bile onu elde etme çabaları, Bella’nın aklını karıştırması beni yine delirtti. Ama beni en çok delirten şey Bella’nın iki kişiye birden aşık olması ve ikisini birden istemesiydi. Okurken midem bulandı. Gerçekten yazar oturmuş demiş ki “acaba ben nasıl insanları Bella’dan nefret ettirebilirim?” gerçekten oturmuş bunu düşünmüş. Başka açıklaması olamaz. Hele ki Bella bir yerde 'Jacob'ı seviyorum ama seni daha çok seviyorum.' Diyor Edward’a ve bunu Jacob’u öptükten sonra söylüyor. Gerçekten bu kadar iğrenç olmana gerek var mıydı?
Seriyi okuyalı bir aydan fazla bir zaman oluyor ama şuan yorumunu yazarken bile sinirleniyorum. Gece Yarısı Güneşi yazardan okuyacağım son kitap olacak. Bir daha başka kitabını okuyacağımı zannetmiyorum.
