Üç Günlük Dünya İçin

Samiha Ayverdi

Üç Günlük Dünya İçin Sözleri ve Alıntıları

Üç Günlük Dünya İçin sözleri ve alıntılarını, Üç Günlük Dünya İçin kitap alıntılarını, Üç Günlük Dünya İçin en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türk maârifine ehil eller vâsıtası ile bir millî karakter çizmek zamanı çoktan gelmiş, hattâ geçmiştir.
Fettah Efendi: “Ben, câhil bir eskiciyim, ama kulağımda, Efendimin sözlerinden kalma, hazineler değer hikmetleri unutmuş değilim. O: “Tahammül mülkünün eri olmak isteyenlerin, sabır küpünü taşırmak yolunda gayret edenlere dikkatli davranması gerekir, Onun için her asırda onlar hâkim, biz mahküm oluruz. Tek çâre nedir, derseniz, yokluğa sarılmaktır, Ama dikkat edin ki, yokluk iddialarınızda, o insi varlıklar gizli olmasın...” derdi. Mahallenin Fettah Amcası, onun içindir ki, bakkalın acı sözlerine, ağuları bal gibi yutmak gerek demiş ve bir huzurun cennetinde yaşamanın zevki ile cümle çevresine örnek olmaktan sonuna kadar vaz geçmemiştir.
Reklam
Şu bir gerçek ki Türk insanı, yüzyıllarca hep, Allah saygısını bir şaşmaz ölçü olarak hayâtının her safhasında tatbik ederken, birden gevşetilen daha doğrusu, itilip tekmelenen, mânevi bir terbiye ve anlayıştan mahrum edilen cemiyet içinde egosundan başka kuvvet tanımamak gibi rühi bir sefâlete düşmüştür. Bu yüzden ondan sapıklık ve şahsi çıkarlarına dört elle sarılmak gibi davranışlar beklemek pek yadırganamaz. Böylece kendisini iman adamı olarak görmek hatâsına düşen ve kendisini öyle takdim edip etrâfını aldatan sahtelerin ortaya çıkmış olması nasıl inkâr edilebilir?
Muhteşem bir bir târihten artakalmış Türk oğlunun, iman ve kültür zaafı içinde yalpalayıp yabancı değerler ithali ne affedilir, ne hoş görülür...
Sayfa 162Kitabı okudu
Ama niçin yaşadığını bilmeden yaşamaya hayat demek mümkün müydü? Yaşamanın bir gayesi bulunduğuna inanan Sadık, hayâtın yemek içmek, zevk-u safâ ile bir hoşça vakit geçirmek demek olmadığını çok iyi biliyordu. "İşte yaşıyorum ölmedim ama bu hayattan beklenen nedir?" diye kendi kendine soracak bir zihni olgunluğa sâhip olan Sâdık bir türlü cevâbını alamadığı bu soruların karşılığını bekliyor gibi idi.
Hatâsını idrak ederek telâfisi yolunu açanlar olursa, onu ukalâlık ve işgüzarlık ile suçlamadan,yanlışından dönmenin ne kadar tebcile(ululama,saygı gösterme) değdiğini kabul etmemek olur mu?
Reklam
36 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.