Mithat Cemal Kuntay tarafından yazılan Üç İstanbul'u ilk defa Celal Şengör'den duyduğumda, işgal altındaki İstanbul hakkında yazılan çok fazla roman olmadığına şaşırmıştım. Abdülhamit, Savaş ve Mütareke şeklinde üç farklı dönemde işlenen bu roman, Muharrir Adnan Bey'in yaşamından kesitler sunmakla birlikte, basit gözüken kararların ne kadar acı sonuçları olabileceğini gözler önüne seriyor.
Türklerin Balkanları terk etmek zorunda kalmaları, adım adım parçalanan Osmanlı Devleti ve gerçek memleket sevdalıları ile çıkar peşinde koşanların hikayeleriyle harmanlanan roman, günümüz Türkiyesi için de bir özet niteliği taşıyor.
En son ne zaman ciğerlerimi bu denli nefessiz bırakan bir roman okuduğumu hatırlamamakla birlikte, tüm kitap boyunca tek bir ismi okumak için heyecanlandığımı anımsıyorum; Mustafa Kemal! Atatürk adına çok az bir yerde değinilmesine rağmen, Ankara'dan yürütülen Kurtuluş Mücadelesi'nin, dönemin şartları içerisinde ne kadar zor bir iş olduğu harika bir şekilde okuyucuya aktarılıyor.
Tüm bunların yanında ise yüreğindeki acıyı yakinen hissettiğiniz Şair Raif'in varlığı ve muhalifliği...