‘seyahatimin amacı dünyevilikten ayrılmak ve sonuna kadar ressam olmak için uğraşmak üzerine kuruluydu. bu yüzden gördüğüm her şeyi ve herkesi resim çerçevesinde değerlendirmek zorundaydım’ diye yolculuğun yegane amacını özetliyor soseki. karşılaştığı her şeye bir sanatçı gözü ile bakmaya ve sanatçının hissizliğine ulaşmaya çalışan bir ressamın yolculuğunu okurken aynı zamanda başka eserlerin, fert olarak toplumundaki konumun ve eserlerin batı doğu arasında anlam farklıklarına değiniyor yer yer.
arayışını Japonya’nın şehirden çok uzak ve ıssız olan bir köyünde sürdürürken, karşılaştığı her şeyi betimleyerek, çoktan var olmuş eserlerle karşılaştırarak, anlatmak istediklerini, gördüğü eksikleri resim ve şiirle tamamlamaya çalışarak bir nevi sanatı ruhuna işlemeye çalışıyor.
sanat öğretisinin, nasıl olması gerektiğini, sanatçı anlayışının ve tamamen bir sanatçı olarak var olmanın koşullarını hafif bir kurgu ile okuyoruz. bir bahçede ağacın gölgesinde hafif esen rüzgar eşliğinde ortamın sakinliğinin verdiği huzur ile örtüşebilir bu kitap. sakin, huzurlu ama aynı zamanda oldukça meraklı. içeriğinde sanat ile özdeşleşen her eleştiriyi severek ve yeni şeyler öğrenerek okumaktan büyük keyif aldım. özellikle kurgudaki karakterlerin başka eserlerle olan yansıması çok güzeldi. sanatı, edebiyatı, arayışı ve dinginliği sevenler için tavsiye edebileceğim bir kitap.