Dünyanın yaşamaya değer bir yer olduğunu yirmili yaşlarımda anladım. Yirmi beş yaşıma geldiğimde, aydınlık ve karanlığın, madalyonun iki yüzü olduğunu ve güneşin parladığı yere mutlaka gölgenin de düşeceğini fark ettim. Şimdi, otuzlarımda görüyorum ki sevinç derinleştiğinde hüzün de derinleşiyor, haz arttıkça acı da büyüyor. Bunları birbirinden ayırırsanız hayat paramparça olur. Kontrol etmeye çalışırsanız, başaramazsınız.