Üçüncü Dünya kavramı iki askeri ve ideolojik bloğun kutuplaşması ortamında doğdu. Kısmen Soğuk Savaş'la beslendi. Bu ortamın jeopolitik görüşü ve ideolojik değerleriyle biçimlendi. 1980'lerde Üçüncü Dünya Kavramı eski anlamını kaybetti. Artık dünya hem hızla küreselleşiyor hem de yeni bölgesel alanlar kuruluyor. Bu global dinamik içinde Üçüncü Dünya hangi gerçeği yansıtıyor? Üçüncü Dünya yerine, Üçüncü Dünyalar ortaya çıkıyor. Doğu-Batı kutuplaşması yerini Kuzey-Güney kutuplaşmasına mı bırakıyor? Güney'in içinde de, kıtaların birbirinden uzaklaşmasına benzer bir hareket yaşanmıyor mu? Doğu ve Güneydoğu Asya'yla Kara Afrika'yı, aynı kategori içinde ele almak ne kadar anlamlı? Kolonyalizmden çıkış döneminin bayrak kavramı olan Üçüncü Dünya'nın coğrafyası, kendi içinde hızla farklılaşıyor. Ama bu bol nüfuslu, muazzam bölgelerde, kalkınamamanın sorunları aynı şiddetle var olmaya devam ediyor. Fakirlik yeni biçimler altında artıyor. Evet, Üçüncü Dünya kavramı eskidi. Ama dünya nüfusunun üçte ikisinde, bu kavramın ifade ettiği sorunlar olduğu gibi durmuyor mu?
