Galatasaray Lisesi'nde okumuştur. Üniversite eğitimini Paris 1 Panthéon-Sorbonne Üniversitesi İktisat bölümü'nde yaptı ve aynı üniversitede İktisat Doktorası hazırladı.
1984'ten beri Paris 1 Panthéon-Sorbonne Üniversitesi ve Galatasaray Üniversitesi'nde Öğretim üyesidir. 1990-1994 yıllarında Paris 1 Panthéon-Sorbonne Üniversite`si Iktisat Fakültesi`nde dekan 1994-1999 yillarinda ise Paris 1 Panthéon-Sorbonne Üniversite`sinde rektör yardımcılığı yaptı.2007 yılından itibaren Galatasaray Üniversitesi'nde İktisat bölümü başkanlığı ve Üniversite Yönetim Kurulu üyeliği görevini yürütmüş ve ardından 2012 yılına değin İktisat bölümü başkan yardımcılığı görevinde bulunmuştur.
Birikim dergisinde editörlük ve yazarlık yapmaktadır. Pazarları çıkan Radikal 2'de yazmaktaydı.
15 Aralık 2008 tarihinde, Baskın Oran, Ali Bayramoğlu, Cengiz Aktar ve bini aşkın aydın ile Ermenilerden Özür diliyoruz kampanyasını başlatmıştır.
Evli ve iki çocuk babasıdır.
tüccar siyasetin dinî, milliyetçi “hassasiyet”lere sığınmış yığınların oyuna; ihraç malı ordu kurgulayanların da gençlerini “yurt(taşlık) görevi” adına hizmetini bedelsiz veren -veya bu hizmeti “bedel”le ödeyen millete ihtiyaçları vardır
Murat Belge gibi farklı düşüncelere sahip yazarlar, Ermeni sorunu hakkında diyaloglar gerçekleştiriyorlar.
Benim açımdan, kitap oldukça açıklayıcı ve anlaşılır bir şekilde yazılmıştı. İki yazar, farklı görüşleri birbirleriyle saygılı bir şekilde tartışarak, okuyuculara konuyu daha geniş bir perspektiften ele alma fırsatı veriyorlar. Bu da kitabı okuyanlar için oldukça değerli bir deneyim olabilir.
Ayrıca, kitapta yer alan diyaloglar, Türkiye'nin Ermeni sorunu ile yüzleşmesi gerektiği düşüncesinden yola çıkarak, konuyu tarihi, siyasi ve sosyal açılardan ele alıyorlar. Bu da okuyuculara konuyu daha objektif bir şekilde değerlendirme imkanı veriyor.
Sonuç olarak,
Ermeni Tabusu Üzerine Diyalog kitabı, Türkiye'deki Ermeni sorunu hakkında farklı düşünceleri öğrenmek isteyenler için önemli bir kaynak olabilir. Kitapta yer alan diyaloglar, farklı bakış açılarını bir araya getirerek, okuyuculara konuyu daha geniş bir perspektiften ele alma fırsatı veriyor.
Bu kitapta Ermeni sorununun bütün cepheleri, dünü ve bugünüyle ele aliniyor. Zorluklarin üzeri örtülmüyor. Bunca yilin unutma ve unutturma, inkâr ve gizleme politikalarindan sonra, Ermenilerin basina gelen felaketin tüm boyutlariyla büyük bir insanlik drami olarak kabul edilmesinin önünde, elbette çok büyük zorluklar olacaktir. Bu zorluklarin asilmasinin önkosulu, iki halkin yakin tarihlerini kisisel tarihlerin kivrimlarini unutmadan, birlikte ele almaktir. Olaylar anlatılırken taraflar birbirini kırmadan bu konular hakkında konuşuyor olması son derece önemlidir. Ahmet Bey tam durumu soykırım olayına getirmiyor ama ermeni halkının yanında da durduğunu bizlere gösteriyor. Okunması gereken bir kitap. İki araştırmacın eline koluna sağlık. Özellikle kitabın sonundaki özür dileme listesinde yer alan kişilerde oldukça değerlidir.
Türkiye'nin bugünlere gelirken yaşadığı bunalımı çarpıcı tespitlerle anlatmış.
Kitap, 1994 yılına kadar olan süreci kapsamakta.
Ayrıca; yazar, lafını esirgemez bir üsluba sahip.