Siz hiç aşk ile ihanet arasında sıkıştınız mı? Birini sevdiğiniz kadar nefret ettiniz mi birinden?
Aşk, sevgi, huzur, ihanet, yalan hepsinin en sevdikleriniz tarafından yaşadınız mı?
Alyssa, babasının katilini ararken hayatında aşkın yer alacağını hiç düşünmez. Lakin resim sergisinde karşısına çıkan James sayesinde bu düşünceleri tamamen değişir. Artık hayatı tek başına değildir. Sürekli aklında olan ve sevgisini gözlerinde hissettiği adam vardır. Yoğun bir arayış, çözülmeyi bekleyen cinayet ve bulunması gereken bir katil ile herkesin hayatlarının akışının tamamiyle değişmesi olayları daha da çıkılmaz yola sokuyor.
Karakterlerin yaşadığı her duyguyu kitabın sonuna kadar hepimiz hissediyoruz. Alyssa sen nasıl güçlü bir kadınsın, yaşadığın her şeyi nasıl kaldırdın inanamıyorum sana...
Ama James, asıl mükemmel olan karakter oydu bence. Sevdiğine sonuna kadar sahip çıkması, aşkının her daim arkasında durması. Başka birisi onca şeyi yaşasa arkasına bile bakmadan kaçacakken senin hep Alyssa’nın yanında sorgusuz sualsiz durman herkese örnek olması gereken bir davranıştı.
Diğer yan karakterlerden ben en çok George beğendim. Çünkü arkadaşlığı o kadar saf ve içtendi ki herkes böyle bir arkadaşa sahip olmak ister. Bazen insan sırtını düşünmeden yaslayacak birileri olsun istiyor yanında..
Ben katili hemen hemen tahmin etmiştim o yüzden şaşırmadım fazla ama katilin ortaya çıkmasında rol oynayan diğer karakter beni şaşırttı. Gerçekten böyle bir şey beklemiyordum. Okurken diyorsunuz ki yok artık buda olamaz ya..
Size diyeceğim şu ki okuyun ve okutun