Alırdı ölkeler, şülen düzerdi.
Takukla süsler, otağın bezerdi.
Onlarla yerdim, bor, kımız içerdim.
Kağşar keyfimden kendimden geçerdim.
Dr. Rıza Nur (160. Bölüm)
İşimiz sade savaş değildi, yok.
Bilgi, biti, sanat yer alırdı çok.
Herat’ta, Hindistan’da, Kandahar’da,
Mısır’da, İstanbul’da ve Kaşgar’da
Medeniyet kurduk, diktik mengü taş.
Alıkoymazdı bundan bizi savaş.
Dr. Rıza Nur (165. Bölüm)
Doğudan batıya dünyayı aldık;
Sındırdık. Yere göğe korku saldık.
Bilge Kağan’la da cenkte bulundum.
Kül Tegin’le kan içinde dulundum.
Attila’ylan Roma deyip yürüdüm.
Kağanlarını yerlerde sürüdüm.
Dr. Rıza Nur (135. Bölüm)
Coşar sağu söyler, batur överdim.
Bârır, çârır, ağlar, bağır döverdim.
Durmaz yanık yanık kupuz çalardım.
Masallara, hülyalara dalardım.
Derken gün gelirdi, bir ulu kağan
Vurur vurur, tufan olur akan kan.
Dr. Rıza Nur (155. Bölüm)
Yaz sıcağında terlemeye de
Katlandım, hiç durmadım gölgede.
Kış soğuğunda bilmedim soğuk.
Evimde kalıp almadım soluk.
Aygır üstünde gezdim dolaştım.
Günün, tünün yurduna ulaştım.
Dr. Rıza Nur (5775. Bölüm)
Türk baturlar vuruşurken bakardım,
Erimiş od olur yava akardım.
Zaferlerinde beraber gülerdim.
Bozgunluklarda ağlar öç güderdim.
Şehitler için yoğlara giderdim;
Acı, sızı çeker, yürek diderdim.
Dr. Rıza Nur (150. Bölüm)