Globalleşmenin bizlerin bireysel nitelemelerimizden tamamen bağımsız olarak iyice belirgin bir hal aldığı 21. yüzyılda uluslararası toplum ilişkileri sofistike bir şekilde iç içe geçmiş bulunuyor. Dünya artık gerçekten bir *Küresel Köy* haline gelmiş vaziyettedir.
Bu *Küresel Köyün Ahalisi* arasında kaçınılmaz bir şekilde çok yönlü ve karmaşık ilişkiler söz konusudur. Bu ilişkiler; bireyler, gruplar, sivil toplum kuruluşları, şirketler arsında olduğu kadar; aynı zamanda ve daha yoğun bir şekilde de devletler ve uluslararası örgütler arasında da cereyan etmektedir. Uluslararası Hukuk, en genel anlamda bu Küresel Köyün devletler ve uluslararası örgütler şeklindeki *resmi ahalilerinin* aralarındaki ilişkileri düzenleyen normlar bütününü ifade eder.
Küresel Köyde kuşkusuz; zengin-fakir, merkez-varoş gibi farklı *mahalleler* mevcut. Esasen bir *kenar mahalle sakini* olan Türkiye, artık içinde hep bir ukte olarak kalmış bulunan *zengin bir merkez mahalleden* kendisine yer bakmaya başlayarak; 2005’ten itibaren bu mahallelerden birisi olan Avrupa Birliği’ne taşınma hazırlıkları yapmaktadır.