Diplomasi Tarihi

Uluslararası İlişkiler Tarihi 1

Kolektif

Uluslararası İlişkiler Tarihi 1 Gönderileri

Uluslararası İlişkiler Tarihi 1 kitaplarını, Uluslararası İlişkiler Tarihi 1 sözleri ve alıntılarını, Uluslararası İlişkiler Tarihi 1 yazarlarını, Uluslararası İlişkiler Tarihi 1 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yanlışlıkla falan kırılsa ⚔⚔
Diplomatik ilişkilerin kesilmesi ve savaş ilanı durumunda, antlaşma metninin kazılı bulunduğu dikili taş kırılır ve böylece antlaşma yürürlükten kaldırılmış olunurdu.
Bir yıl sonra da Panin, bir çeşit mecburi izinle yurtdışına gönderilecektir. Bundan böyle, Katerina’nın ve Potyemkin’in yönetimindeki Rus diplomasisinin tüm çabasıTürkiye sorununun çözümüne ve “Osmanlı İmparatorluğu tasarısı” diye anılan projenin gerçekleştirilmesine yönelmiş bulunmaktadır. Bu tasarıda söz konusu olan, Türkiye zararına yeni topraklar elde etmek değildir artık: Türklerin kesinkes Avrupa dışına sürülüp atılması ve Yunan İmparatorluğu’nun yeni baştan kurulması söz konusudur şimdi.
Reklam
İSPANYA VERASET SAVAŞI VE FRANSA’NIN ULUSLARARASI ROLÜNÜN ZAYIFLAMAYA BAŞLAMASI Fransa Kralı XIV. Louis’nin saltanatının ikinci yarısıyla birlikte, Avrupa diplomasisinin tarihinde yeni bir dönem başlamaktadır. Yeni döneme karakterini veren, sömürge fetihleri sırasında üstünlük sağlamak için Fransa’ya karşı yürüttüğü başarılı mücadelenin sonucu olarak, İngiltere’nin uluslararası öneminin gittikçe artmasıdır. Bu önemin artmasında en büyük rolü ise, İspanya Veraset Savaşı oynayacaktır.
Moskova diplomasisi, bunca arzu ettiği bu ittifakı kurmayı en sonunda başaracak; ve Kırım Türkleri, Lituanya topraklarına doğru, belirli aralarla akına başlayacaktır. Kiev’i çok geride bırakıp ta ülkenin içine kadar sızan Tatarlar, böylece, büyük Lituanya prensliğine maddesel yönden zarar verdikleri gibi, bu devletin savunu gücünü de yıpratıyorlardı.
Moskova’nın Lituanya’ya karşı yürüttüğü mücadele, Kırım hanı Mengü Giray’la sıkı bir ittifak kurmasına da neden olmuştur. Kırım Hanlığı o çağda, Türkiye’ye tabii bir yurtluk durumundaydı. Ve bu ittifak karşılığında her türlü ödünü vermeye hazırdı III. İvan. Han şart koşmuş olsa, onu “hükümdar” saymaya da razıydı. Ayrıca “pominki”ler konusunda, yani Tatar müttefikine yolladığı yıllık armağanlarda alabildiğine cömert davranmaktayd
III. İvan ve III. Bazil’in gözünde, Türklere karşı kurulacak bir cephenin en ufak bir çekiciliği olamazdı elbette. Ve Rusya’nın “Bizans toprakları üzerindeki hakkını” vaat edenlere, “Rus hükümdarının, her şeyden önce Rus toprakları üzerindeki hakkını istediği” cevabı verilmekteydi Moskova’dan. Kaldı ki, Karadeniz’deki ticaretini geliştirmek bakımından Moskova’nın gerçek çıkarları, Osmanlı İmparatorluğuyla dost geçinmesini gerektiriyordu. Ve XV. yüzyıl sonundan itibaren Türklerle Moskova Devleti arasında kurulan ilişkiler, daima dostça bir karakter taşımıştınitekim. Mukaddes Roma-Germen İmparatorluğu’yla olan ilişkilere gelince: III. İvan, sadece bu devletle dostluk ilişkilerini koruyup sürdürmek içn değil; aynı zamanda, İmparator Maximilien’le Polonyalı Jagellon’lar arasında Macaristan dolayısıyla başlayan rekabetten Rusya’nın çıkarları doğrultusunda yararlanabilmek için de çaba göstermiştir.
Reklam
107 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.