Ulusların Kaderlerini Tayin Hakkı

Vladimir İlyiç Lenin

Featured Ulusların Kaderlerini Tayin Hakkı Posts

You can find Featured Ulusların Kaderlerini Tayin Hakkı books, featured Ulusların Kaderlerini Tayin Hakkı quotes and quotes, featured Ulusların Kaderlerini Tayin Hakkı authors, featured Ulusların Kaderlerini Tayin Hakkı reviews and reviews on 1000Kitap.
224 syf.
·
Not rated
Lenin’in 1914 yılından başlayarak 1922 yılına dek gerçekleşen gelişmelerden ve fikir ayrılıklarından yola çıkarak kaleme aldığı self determinasyon (kendi kaderini tayin) ilkesi proleteryanın ezilen ulusların bağımsızlık mücadelesiyle ilgili olarak ne yapması gerektiği üzerine yazdığı broşürlerden oluşmaktadır. Sol düşüncenin de üzerinde
Ulusların Kaderlerini Tayin Hakkı
Ulusların Kaderlerini Tayin HakkıVladimir İlyiç Lenin · Sol Yayinlari · 2010291 okunma
Saygıyla anıyoruz..
Her ulusun kendi kaderini tayin etme hakkı vardır. Ama bu hak, olayların, olguların gelişimi ile çevrelenir. Sosyalizme hizmet ediyorsa desteklenir, Emperyalizme hizmet ediyorsa ezilir..
Reklam
kapitalizme dair
Kapitalizm, gelişmesi sırasında, ulusal sorun konusunda iki tarihsel eğilim gösterir. Birincisi, ulusal yaşamın ve ulusal hareketlerin uyanışıdır, her türlü ulusal baskıya karşı savaşım, ulusal devletlerin yaratılmasıdır. İkincisi, uluslar arasında her türlü ilişkilerin gelişmesi ve çoğalmasıdır, ulusal çitlerin yıkılması ve sermayenin, genel olarak iktisadi yaşamın, siyasetin, bilimin vb. enternasyonal birliğin yaratılmasıdır.
Sayfa 24 - sol
" Başka ulusları ezen bir ulus, özgür olamaz" MARX VE ENGELS
milliyetçilik ve kendi kaderini tayin arasındaki farka dair,
En ''adil'', ''saf'', en ince ve en uygarı olsa bile, marksizm milliyetçilikle bağdaşamaz. Onun yerine, marksizm, enternasyonalizmi ileri sürer, her yeni kilometre demiryoluyla, her yeni uluslararası tröstle, (hem iktisadi eylemiyle ve hem de fikirleri özlemleriyle enternasyonal olan) her yeni işçi örgütüyle gözümüzün önünde gelişen bütün ulusların tek bir yüksek birlik içinde kaynaşmasını koyar. Ulusal özerklik (nationalite) ilkesi, burjuva toplumunda, tarihsel bakımdan kaçınılmaz ve zorunlu bir ilkedir, ve bu toplumu ele alan bir marksist, ulusal hareketlerin tarihsel haklılığını, kesin olarak kabul eder. Ama bu kabul edişin, milliyetçiliği savunma biçimini almaması için, o, ulusal hareketlerde ilerici ne varsa ancak onu desteklemekle yetinmelidir; öyle ki proleter bilinci, burjuva ideolojisi tarafından karartılmış olmasın.
Sayfa 32 - sol
Her ulusal kültür, gelişmiş olmasa bile, demokratik ve sosyalist bir kültürün öğelerini içerir çünkü her ulusta, yaşam koşulları zorunlu olarak demokratik ve sosyalist bir ideolojiyi doğuran, sömürülen bir emekçi yığını vardır. Ama her ulusta, aynı zamanda (çoğunlukla aşırı gerici ve yobaz nitelikte olan) bir burjuva kültür de vardır ve bu, ulusal kültürün "bir öğesi" olarak kalmaz, egemen kültür biçimine bürünür. Böylelikle, "ulusal kültür", genel olarak büyük toprak sahiplerinin, papazların ve burjuvazinin kültürüdür.
Sayfa 21 - Ulusal Sorun Üzerine Eleştirel Notlar
Reklam
159 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.