Ümit ve Azim

Mustafa Satı Bey

Ümit ve Azim Hakkında

Ümit ve Azim konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
0/10
0 Kişi
1
Okunma
Beğeni
404
Görüntülenme

Hakkında

İçtimai uzvumuzu kemiren, hayat ve bekâmızı tehdit eden illetlerin en vahimleri bence ümitsizlik ve azimsizliktir. Biz türlü türlü illetler ile ma'lûl olduktan başka tedavi azminden ve şifâ ümidinden de mahrum bulunan bir hastaya benziyoruz. Büyük bir kısmımız içtimâî hastalıklarımızdan bîhaber olarak vakit geçirirken diğer kısmımız bu hastalıkların şifa bulacağı ümidinden ve tedavi edilmesi azminden mahrum olarak yaşıyor. Bütün halk kitlemiz tehlikeleri hissetmekten bile gâfil ve mütevekkil yaşarken münevver tabakamız bu tehlikeler karşısında ümitsiz ve hareketsiz olarak akıbeti beklemekten başka bir şey yapmıyor... Tıp ilmi, tedavinin şartları ve vasıtaları arasında manevî güce, ümit ve azme, iman ve merâma büyük bir mevki veriyor. Görüyor ve gösteriyor ki birçok hastalıklarda iyi olmayı ümit etmek ve istemek hakikaten iyi olmaya çok yardım ediyor. Tedavinin tesirli olduğuna inanmak, hastalığın geçeceğine itimat etmek, iyi olmayı istemek, hastalıktan kurtulmak için kıymetli bir vasıta teşkil ediyor. Manevî gücü kırılan, şifâ ve sıhhatten ümit kesen, tedaviye iman etmeyen bir hasta iki kat hasta demektir
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 46 dk.Sayfa Sayısı: 168Basım Tarihi: 2021Yayınevi: Büyüyenay Yayınları
ISBN: 9786057683960Ülke: TürkiyeDil: Türkçe
Reklam

Yazar Hakkında

Mustafa Satı Bey
Mustafa Satı BeyYazar · 2 kitap
Sâtı Bey, 1880 yılında Yemen’de doğmuştur. Babası aslen Halep asıllı olup, Yemen’de mahkeme reisliği yapmaktaydı. 15 kardeş idiler. Daha küçük yaşlardan itibaren matematiğe karşı kendisini büyük bir ilgi sarmış ve arkadaşları arasında “Arşimet” lakabıyla tanınmaya başlamıştı. 1900 yılında Mülkiye Mektebi’ni başarıyla bitirmiş, ilk olarak Yanya İdadisi’nde beş yıl kadar Tarih-i Tabiî öğretmenliği yapmış, 1905 yılında öğretmenlikten ayrılarak Radkoviç ve Florina’da kaymakamlık yapmıştır. Manastır’da çıkan Neyyir-i Hakikat gazetesinde meşrutiyet üzerine nutukları yayınlandı. Meşrutiyet’in ilanından sonra kaymakamlık görevinden istifa etti. 1909 yılında Mülkiye Mektebi’nden öğretmeni olan Nâil Bey’in teklifi üzerine Dârülmuallimîn Müdürlüğü’ne getirilmiş, müdürlüğü esnasında Dârülmuallimîn’de pek çok şey yapmıştır. 1910 yılı başlarında iki ay süreyle İtalya, Almanya, İsviçre, Fransa, Belçika, İngiltere ve Romanya’yı kapsayan bir eğitim-araştırma gezisi yapmıştır. 1911 yılı başlarında bir buçuk ay süre ile vilayetlerdeki Dârülmuallimîn mezunlarının yaptıkları işleri ve faaliyetleri, karşılaşmış oldukları güçlükleri tespit etmek ve yerinde görmek amacıyla Şam, Beyrut, Adana, Konya, İzmir, Selanik ve Drama illerini kapsayan Anadolu seyahatinde bulundu. 1913 yılında Emrullah Efendi ile anlaşamaması üzerine Dârülmuallimîn Müdürlüğü’nden istifa etmiştir. 5 Ekim 1913’de çok geniş yetkilerle Darüşşafaka Müdürlüğü’ne getirilmiş, ancak kısa süre sonra bu görevinden de istifa etmek zorunda kalmıştır. 1914 Temmuzunda dört aylık bir Avrupa gezisine çıkmış, bu gezi esnasında çocuk sanatoryumları, açık hava okulları, tatil kolonileri, bilhassa Montessori usulünü uygulayan okulları ziyaret etmiş, 1915 yılında “Yeni Mektep” adlı özel bir ana okulu ve ilkokul açmıştır. 1919 yılında kendisine teklif edilen müsteşarlığı kabul etmeyerek Suriye’ye geçmiş, orada öğrenimi Arapça ’ya çevirmiş, Suriye’ye Fransızların girmesi üzerine önce İtalya’ya geçmiş, oradan Irak’a geçerek Irak’ta millî eğitimin kurucularından birisi olmuştur. 1941 yılında Irak’tan da ayrılmış, 1943 yılında Suriye’de Maarif Müsteşarı olmuş, 1946 yılında Kahire’ye geçmiştir. “Ma’hat atTarbiya” (Eğitim Enstitüsü)’da üç yıl Pedagoji ve Sosyoloji okutmuş ve burada profesörlüğe kadar yükselmiştir. 1957 yılında profesörlüğü bırakarak yalnız bir hayata çekilmiş, 1968 yılında Kahire’de ölmüştür. Önemli eserleri şunlardır:Fenn-i Terbiye (İstanbul 1325), Lâyihalarım(İstanbul 1326), Ümit ve Azim(İstanbul 1329),Vatan İçin(İstanbul 1329). Ayrıca Türkiye’de iken,Tanin,İçtihat, Tedrisat-ı İbtidaiye Mecmuası, Muallim, Terbiye gibi süreli yayınlarda çok sayıda ve çeşitli makaleleri yayınlandığı gibi, Türkiye’den ayrıldıktan sonra da bulunmuş olduğu ülkelerde çeşitli kitap ve makaleleri de yayınlanmıştır.