Üniversiteler ve Felsefe

Arthur Schopenhauer
Üniversiteyi kuran felsefe bugün üniversitenin neresinde? Bir zamanlar üniversitenin kapısından neyin içeri alınıp neyin alınmayacağına tek başına karar veren felsefe bugün içeri alınmak için kimlerin kapısında bekliyor? Kendisine zoraki tahsis edilen ve pek kimsenin itibar etmediği izbe köşede felsefe sevdalılarına felsefe adı altında ne sunuluyor? Henüz var olmayan ve hedefine henüz erişmemiş, onun yolunu dahi kesin bilmeyen bir bilgi dalı – hatta bizzat olabilirliği hâlâ tartışma konusu olan, dolayısıyla karşılaştığı her engelde her seferinde dönüp varlığını sorgulama ihtiyacı duyan bir bilgi dalı bugün orada nasıl katılaşıp donmuştur? Ama aynı zamanda bütün bilimlerin temelinde yer alması ve bu yüzden en başta ulaşılması gereken, bilimden bilgiden öte bir şey olan felsefenin yerini bugün ne almıştır? Bu sorular her şeyin altüst olduğu ve yerinden edildiği bugünün dünyasının soruları değildir. Geçmişi hayıflanarak hatırlayan sorular hiç değildir. Felsefenin en görkemli çağlarından biri olarak görünen 19. yy. Almanyası’nda, her ne kadar doğrudan bu sorular için yola çıkılmamışsa da yol üzerinde sorma ihtiyacı duyulan sorulardı ve daha o zaman felsefenin üniversitelerle, üniversitelerin devletle ilişkisini irdelemeyi amaçlıyordu. Schopenhauer, Fichte, Schelling ve Hegel felsefelerine karşı en keskin polemik yazılarından birinde, bugün muhatabını dahi bulamayacak dolayısıyla naiflikten öteye gidemeyecek bu soruların cevaplarını aramaktadır. Ve dizinin diğer kitaplarında olduğu gibi bunda da meseleyi laf kalabalığına boğmadan, olabildiğince yalın, doğrudan, diğer yandan soyut form içinde kalmaksızın bolca misallendirerek, vurucu, çarpıcı hatta kışkırtıcı bir dille yapmaktadır bunu.
Author:
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
Translator:
Ahmet Aydoğan
Ahmet Aydoğan
Estimated Reading Time: 3 hrs. 33 min.Page Number: 125Publication Date: May 2008Publisher: Say YayınlarıOriginal Title: Über die Universitäts-Philosophie
ISBN: 9789754687255Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak

Comments and Reviews

See All
125 syf.
10/10 puan verdi
Aslında kitap hakkında inceleme yapma amacım yoktu lakin bu kadar ıssız olması pek içime sinmedi ve bir şeyler yazabilirim diye düşündüm.Yazarı çoğumuz biliyoruz zaten onun için yazarın yaşamına çok fazla girmeden Üniversiteler ve Felsefe hakkında düşündüklerimi yazacağım. Kitabın ana konusu isminden de anlaşılacağı gibi Üniversite ve Felsefe
Üniversiteler ve Felsefe
Üniversiteler ve FelsefeArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 2008304 okunma
Reklam
125 syf.
9/10 puan verdi
Üniversitelerde profesör olmanın filozoflukla alakası olmadığını savunan Schopenhauer tabiki Hegel, Fichte ve Schelling’i eleştirmiş bol bol. Çünkü ona göre eğitimi ve felsefeyi alanından uzaklaştıran profesörler olmuş onlar. Bugünün Boğaziçi Üniversitesi olaylarına o kadar paralel ki tam zamanında okuduğumu düşünüyorum. Not: Biraz fazla kin içerir, sıkabilir.
Üniversiteler ve Felsefe
Üniversiteler ve FelsefeArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 2008304 okunma
125 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 25 hours
Günümüzde de örneklerinin, sözümona bunun esas alanı olması gereken akademide bile felsefeyi, sadece kişisel çıkar için, ona katkı yapmaksızın tekdüze bir şekilde öğreten "profesör" kimselerde de görülebileceği üzere, felsefenin asıl amacından saptırılması konusunda getirdiği eleştirileriyle Schopenhauer akademide, devlet tekelinde veya belirli bir ideolojinin baskısı altında felsefenin nasıl da yozlaştığını gözler önüne seriyor. Kitabında, bunun bizahiti sebeplerini oluşturduğunu düşünen Fichte, Schiller veya Hegel gibi insanlara da yoğun eleştiri yapıyor. Kitabın ilk bölümünde, Schopenhauer felsefenin yöntemini ve nasıl bir bilim olması gerektiğini tartışırken, ikinci bölümde, bunun nasıl en son raddede görmezden gelinerek yozlaştırıldığını açıklıyor. Kesinlikle okunması gereken dediğim cinsten bir kitap, felsefenin, şu mottoda kullanılmaması gerektiğini özetliyor: "Φιλοσοφια πισθοφορος": Kazanca hizmet eden felsefe.
Üniversiteler ve Felsefe
Üniversiteler ve FelsefeArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 2008304 okunma
125 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Schopenhauer'un üniversitelerdeki felsefe eğitimi üzerine derin eleştirisi... Felsefenin herhangi birşeye bağımlı olarak yapılmasını mümkün görmeyen 19. yy filozofu Schopenhauer, üniversitelerdeki felsefe eğitiminin devletin bir bakanlığı tarafından denetlenmesini, felsefenin ilk kanununa (özgürlük) ters olarak değerlendiriyor ve bu eğitimin devletin isteklerine göre şekillendiğini, özgür olamadığını, tanrıbilime odaklandığını düşünüyor. Ve bu nedenle felsefe profesörlerinin asla birer filozof olmadıklarını aksine bu işi hakikat için değil para için yapan sofistlerin yeni versiyonu olduklarını savunuyor. Özellikle Hegel'e ve Hegelcilere karşı sert bir tavır takınıyor ve felsefenin değerini düşüren, ona engel olan, kendini bilmezler olduklarını her fırsatta söylemekten kaçınmıyor. Hegel'in felsefesinin anlaşılmaz, boş sözlerden ibaret olduğunu ve gerçek bir filozofun asıl amacının "anlaşılmak" olması gerektiğini bunun sonucunda Hegel'in kesinlikle bir filozof olmadığını, akıldan yoksun bir ayak takımı üyesi olduğunu savunuyor. Bu arada Schopenhauer'in baskın düşüncelerinden biri de "seçkinler" ve "ayak takımı" ayrımının doğa tarafından yapılıyor olması ve doğanın her zaman "seçkin" kesimi seçmesi üzerine... Schopenhauer, üniversitelerdeki eğitimin kesinlikle felsefe yapmak üzerine değil de, felsefe tarihi ve filozofların genel öğretileri üzerine olması gerektiğini savunuyor. Genel olarak bu düşünceler üzerine kurulu olan eser, okunması kolay, akıcı ve anlaşılır bir dile sahip. Çevirisinin de fena olmadığını düşünüyorum. Okumanızı öneririm.
Üniversiteler ve Felsefe
Üniversiteler ve FelsefeArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 2008304 okunma
Reklam
125 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 36 hours
Sofistlerin eğitim anlayışına uymadığı için idam edilen Sokrates’i günümüz üniversitelerinde filozof adı altında profesörlerin para karşılığında Sokrates felsefesini anlatması paradoksu ve tüm bilimlerin anası olan Felsefenin günümüzde kendinden doğan bilimlerde yer bulamaması üzerine bir Schopenhauer kalemi.
Üniversiteler ve Felsefe
Üniversiteler ve FelsefeArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 2008304 okunma
125 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 6 days
Felsefe Öğrenmenin Koşul Dillerinden: Almanca.
Schopenhauer'in iki ciltlik son büyük eserinin küçük bir parçasının kitap diye piyasaya sürüldüğü ancak yalnızca bir eserin bir kısmı olan ve bunun bilinci-sırasıyla okunması gereken eser. Düzgün bir çevirisi olsaydı da keşke ondan okusaydım. Ancak bu beş para etmez çeviriden (Piyasada iki ciltlik başka bir yayınevinden çıkmış tam metin hali çok daha beter) utanarak okudum. İlk satırlara bakarken okuma niyetinde değildim ama bu yüce insanın birkaç sözüne bakınca devamını getirmek zorunda kaldım. Önümüzdeki yıllarda Kant, Schopenhauer ve Nietzsche'yi iyice okuyabilmek için Almanca'mı geliştirmek en büyük hedeflerimden biri olacak. Schopenhauer'ın kendisine gelirsek... Söylenecek çok şeyi buraya yazmamayı seçiyorum, sakinlikle şunu söyleyip bitiriyorum; iyi ki varsın büyük insan.
Üniversiteler ve Felsefe
Üniversiteler ve FelsefeArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 2008304 okunma
125 syf.
·
Not rated
Günümüz şartlarında üniversitelere verilen felsefe dersinin yeterli olup olmadığını veya o dersi veren profesörlerin bu donanıma sahip olup olmadığını, verilen dersin sofistik bir bakış açısıyla paralı bir şekilde yapıldığında; o dersin hakkını veriyor mu veya ahlaken ne kadar doğru olup olmadığını sorgulayan bir Schopenhauer kalemiyle karşı karşıyayız. Genel olarak üniversitede profesörlerin bu yetkiye sahip olmadığını bilakis kendilerine bile yetecek kapasiteleri olmamasına rağmen bu tür durumlara soyunmalarını şiddetli ve öfkeli bir şekilde eleştirmektedir. Bu noktada profesör ve rahiplerin tam olarak düşünce noktasında özgür olamadıkları ve iktidar veya devlet yöneticilerinin çıkarları doğrultusunda fetvalar veya sözde felsefenin verildiğini açıklamaktadır. Hegel'i kendine özgü sert kalemi ve bağnazca mizacıyla eleştirmektedir. Hegel'in yapmış olduğu felsefenin tamamıyla İmmanuel Kant'ın bir taklidi olduğunu ve ondan öteye geçemediğini lakin başarısı söz konusuyken bir nevi onu kıskandığı gerçeğini düşünmeye başladım. Genel olarak cehalet toplumlarında, felsefenin üniversitelerde değer görmediği bir üniversitenin tam olarak işlevi olmadığı gerçeğine sonuna kadar katılmakla beraber yaşadığımız toplumda söz konusu felsefe olduğunda; ya dinsizlikle ya da delilikle lanse edildiği için çağa veya gelişmiş toplumlara nazaran çok gerideyiz. Okunması gereken bir kitabı bırakıyorum buraya. Kitapla kalın
Üniversiteler ve Felsefe
Üniversiteler ve FelsefeArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 2008304 okunma
125 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Bir fikir, bir inanış, bir düşünce belli bir dönem sizi etkisi altına alabilir, bir toplumu da lakin gerçeklik  sonsuz geçmişten sınırsız geleceğe varır. Bir düşün geliştirilemez ancak var olur, var olabilme sebebi de diğerlerinden farklı olmasıdir, bu farklıdır düşün gücünün gerekliliği, zorunluğu ve felsefenin öz gerçekliğidir. Ortak bir konu
Üniversiteler ve Felsefe
Üniversiteler ve FelsefeArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 2008304 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.