Çok da mağrûr olma kim meyhâne-i ikbâlde
Biz hezâran mest-i mağrurun humarın görmüşüz
(Talih meyhanesinde çok da gururlanma,
çünkü bir gururdan sarhoş olan binlercesinin ayıldıktan sonraki sersemliklerini görmüşüz.)
Bağ-ı dehrin hem hazanın hem bahârın görmüşüz
Biz neşâtın da gamın da rüzgârın görmüşüz
(Bu dünya bahçesinin hem sonbaharını hem ilkbaharını görmüşüz.
Biz sevincin de üzüntünün de zamanını görmüşüz.)