Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 5

M. Ertuğrul Düzdağ

Sayfa Sayısına Göre Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 5 Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 5 sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 5 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Allah rahmet eylesin, İkbâl der ki: Gençliğimde sabah namazından sonra Kur'ân-Kerîm okurdum... Babam beni, Kur'ân-ı Kerîm okurken görürdü. Her defasında, aramızda şu konuşma geçerdi: “İkbal, Kurân-ı Kerîm mi okuyorsun?.." "Evet baba..." "Aferin, âferin, âferin” der giderdi. Bir müddet sonra kendisine sordum: "Babacığım, Kur'ân-Kerîm mi okuyorsun, diye soruyorsunuz; âferin, âferin, mâşaallah deyip geçiyorsunuz... Bir söylemek istediğiniz var da, söylemiyor musunuz?.. Söylediğiniz tebrik mi, teşci' mi, yoksa başka bir mânası mı var, anlayamadım?.." Babam tebessüm ederek, “Aferin, ben de senden, bu suali sorasın diye bekliyordum: "İkbâl'im, oğlum, evlâdcığım: Kur'ân-Kerîm'i yeni iniyormuş gibi, oku... Nur âleminden, lâhût âleminden, Levh-i Mahfûz'dan yeni iniyor... Ter ü taze... Gül yapraklarından çiğ tanelerinin damladığı gibi... Âyet-i kerîmeler, kalbine iniyor, ihya ediyor, can buluyorsun, feyz alıyorsun, nura gark oluyorsun, şeklinde... Böyle anla, böyle oku Kur'ân-Kerîm'i..." dedi.
Sayfa 25 - Muhammed İkbal
Muhammed İkbâl (Hacdan Gelenleri Ziyaret)
Merhum İkbâl, hacca, umreye gidip dönenler hakkında da şunları söylüyor ve onlara bakın nasıl hitap ediyor; onlardan ne istiyor: Hacca umreye giden kimseleri severim, imrenirim... Çünkü kişi sevdiğini hanesine davet eder, derler. Bunlar seçilmişler ki, Allahu Teala sevmiş Kâbe'sine çağırmış; Resûl‐i Kibriya sevmiş Ravzasına çağırmış... Allah ve Resulü tarafından sevilmiş kimseler bunlar... Ziyaretlerine giderim. Dualarını almak isterim. Onları gören gözlerinden öperim. Bir gün dostlara dedim ki: Ey bahtiyar kullar! Nur inen beldelerden geldiniz. Sahabe-i Kiramın yetiştiği ülkelerden geldiniz... Fakat hepinizin oralardan getirdiği aynı hediye: Hurma, tesbih, zemzem, seccade... YÂHU! ORALARDAN HZ. EBUBEKIR'İN İMANINI, HZ. ÖMERİN ADALET VE CESARETİNİ, HZ. OSMAN'IN HAYA VE SEHÂVETİNİ, HZ. ALİ'NİN İLİM VE İRFANINI, HÂLİD BİN VELİTTİN ASKERLİK DEHÂSINI GETİRENİNİZ YOK MU? YÂHU! Bugün İslam aleminin, müslümanların, hatta bütün insanların muhtaç olduğu, bu hediyelerdir!...
Sayfa 26
Reklam
"Hacca, umreye giden kimseleri severim, imrenirim. Çünkü kişi sevdiğini hanesine davet eder, derler. Bunlar sevilmişler ki, Allahu Teale sevmiş ki Kabesine çağırmış, Resul-i Kibriya sevmiş ki ravzasına çağırmış... Allah ve Resulu tarafından sevilmiş kimseler bunlar..."
Evet, Hilâfet'in ilgâsıyla Türkiye, gerçek dostlarına baş olmayı reddederken, dost görünen düşmanlarına kuyruk olmaya zorlanıyordu. Lakin düşman bu, gün olur, belki kendilerine kuyruk olmasını bile kabul etmezler... Laiklik ise Batı dünyasında olduğu gibi din ve vicdan hürriyeti mânasına değil de, âdetâ din aleyhdarlığı şeklinde kabul
Mısır'da iken manzûm, mensûr bazı şeyler yazmak isterdim. Maalesef o zamandan bu zamana tek bir beyit söyleyemedim, bir satır yazı yazamadım. Sebebi ise -a'sâbımda, yahut akıl ve mantığımda bir ihtilâl mi var bilmiyorum- Kemalist eşkiyasının milletin ma'neviyât ve mukaddesâtına ve bilhâssa tarîh, edebiyât ve üslûbuna indirmiş oldukları darbe o kadar gözümü korkuttu ki: Mehîb ve mühlik bir yangını temâşâ ederken kanlı bir sahne-i harbden geçerken ve en sevdiği bir şahsın kabrini ziyaret ederken dili tutulup lâl ü ebkem olan bir insan gibi dondum kaldım. Ve şâyed bir parça âsûde vakit bulur da bazı şeyler yazarsam kendim yazıp, kendim okuyup ve yine kendim ağlamak için yazacağım. Çünkü bu kadar, ulemâ, şu'erâ, üdebâ ve hukemâmız, his, fikir, akīde, üslûb ve yazılarının değişmesiyle, kimisi toprağın altında ve kimisi üstünde ölüme mahkûm edildikden sonra, kezȧ- lik eserleri: Âdetâ bir petrol tabakasıyla taʻkîm edilircesine mahv u inkırâza mahkûm ve mecbur edildikden sonra benim gibi bir nâçîzini his ve giryeden müteşekkil eserinin de aynı menhûs ve meş'ûm âkıbete mahkûm edileceğinde şüphem yok... Ve ilâllahi'l-müştekâ demekden başka çâremiz yok. (Mustafa Runyun adındaki arkadaşından Ali Ulvi Kurucu Efendiye mektup. 1947)
Allah'ım
Cemalin güzel olduğu gibi Celalin de güzeldir....
Reklam
118 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.