Merhabalar, Ütopyayı inceliyoruz. Adında da anlaşılacağı üzere kitapta bir Ütopyadan bahsediliyor. Gerçekten içinde yaşamaktan sevinç duyacağımız, dertlerimizi, sıkıntılarımızı unutacağımız hatta dertlerimizin sıkıntılarımızın olmayacağı bir ortam düşünün. Kitap anlatış türü olarak bu ortamı öğüt niteliğinde bir krala anlatarak gösteriyor. Adli, idari, mali, dini ve askeri gibi birçok alanda hem sizin aklınızdaki soruları soruyor hem de bu soruları cevaplıyor ki bu sayede karşılıklı konuşma niteliği kazanıyor.
Kitabın bahsettiği ve işlediği konular çok güzel zaten okurken de “ya gerçekten de böyle bir yer var mıdır? Biz de yapamaz mıyız?’’ diyorsunuz. Benzer duyguları Komünist Manifesto’yu okurken de hissetmiştim orada da cümlelerin ince ayrıntılarıyla bir bütün oluşturuluyor.
Gelelim kitaba neden 10 değil de 8 puan verdiğime; kitap bence gerçekten şaheser olmaya çok uygun ancak kitabın son iki bölümünde -kitap bölümlerden oluşuyor- sanki yazar ölmüş de kitabı başka birisi tamamlamış gibi duruyor. Savunulan düşünceler görüşler kitabın tamamına o kadar aykırı ve günümüze de o kadar uzak ki “oldu mu bu şimdi ya” diyorsunuz. Bir bütün olarak incelendiğinde de puanının düşmesine neden oluyor.
Ancak öyle ya da böyle kitabın kesinlikle okunmasını tavsiye ederim içerisinde barındırdığı öneriler her kesimden insanın içini ısıtacak ve fikir sağlayacak türden. Siz okudunuz mu? Okuduysanız nasıl buldunuz? Görüşleriniz nelerdir? Yorumlarda görüşmek üzere. İyi okumalar...