Uygarlığın Doğuşunda Kültür ve Kürtler

Mehmet Sait Yıldırım

Uygarlığın Doğuşunda Kültür ve Kürtler Quotes

You can find Uygarlığın Doğuşunda Kültür ve Kürtler quotes, Uygarlığın Doğuşunda Kültür ve Kürtler book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
#MezarlaKavgaOlmaz
Genellikle 'uygarlık' öncesi dönemler için 'barbarlık çağı' denilip geçiliyor. Oysa insanlığın barbarlıktan önce bir 'vahşet dönemi' yaşadığı unutulmamalıdır. Vahşet çağlarının tipik özelliği ise, insanın kendi ölü hemcinslerini yemesidir. İşte ölülerin gömülmesi, ölüye saygı bilincinin gelişmesi, aynı zamanda vahşet döneminin sona ermesi, insanlığın vahşetten barbarlığa geçiş aşamasının da ifadesi oluyor.
Mısır, Nil'in armağanıdır; Mezopotamya ise, insanların eseridir. Maurice Vieyra
Reklam
Kürdistan'da egemen olan resmi ideolojilerin temel iddiası, kürt denen bir olgunun olmadığıdır. Bunun aksi en küçük bir söylem veya iddia, en ağır suç olarak kabul edilmiştir. Kürt olgusunu kendi ideolojik politik çıkarları doğrultusunda ele alan Türk, Arap ve Fars egemenlerinin oluşturduğu statükoya göre Kürt yoktur "Dağ Türkü", "Yemen Arabı", "Fars soylu topluluk" vardır.
Kültür, doğanın yarattıklarına karşılık, insanoğlunun yarattığı her şeydir. Marx
Yerleşik coğrafyası, bitki ve hayvan kültürü nedeniyle Kürdistan'ın dünyada ilk defa neolitik çağa beşiklik ettiği kesindir. Tarım ve Köy Devriminin gerçekleştiği sahadır. M.Ö. 11 bin yılına kadar eskiye dayanan bir yerleşik kültüre sahip olduğu, bundan daha eski bir tarihin dünyanın hiçbir yerinde bulunmadığı arkeolojik kalıntılardan kanıtlanmaktadır. Kürtlerin tarihteki rolü, esas olarak neolotiğin yaratıcı halkı olmasından ileri gelmektedir. Dicle ve Fırat'ın, Toros ve Zagros dağ sisteminden beslendiği yarı-ova ve dağlık alan, neolotiğin doğduğu yerler olarak kesinlik kazanmıştır. (Öcalan)
Sayfa 157Kitabı okudu
Her ne kadar uygarlaşmanın diğer bir adı medeniyet (arapça şehir düzeni) ise de, yol açtığı temel sorunlar açısından şehir ve şehircilik, uygarlığı en çok tehdit eden düzen yaşamının, ama aynı zamanda toplumun da temel kaynağı durumundadır. Uygarlığın adı ve sembolü olduğu kadar, temelini çürüten kaynağıdır da...
Reklam
Gelecek arayışı her zaman olduğu gibi, aynı zamanda bir geçmiş arayışıdır; insanlığın kendi köklerine, köklerinin mümkün olan en uzak derinliklerine doğru yaptığı bir arayıştır. Çünkü bütün canlılar gibi, insanlık ve uygarlıkta ancak kendi kökleri üzerinde filizlenebilir ve ancak kendi kökleri üzerinde yeni bir yaşam inşa edebilir.
İnsanın ve tarihin gerçek anlamda başlangıcı; kronolojik açıdan, Neolotik Tarım ve Köy Devrimi'nin başladığı tarih olan M.Ö. 12 ile 10 bin civarına tekabül eder; mekanı Ortadoğu bölgesi yani "Altın Hilal"dir.
"İnsan mikro kozmosdur" derken parmak basılan gerçeklikte şudur:Yani insan evrenin bir özetidir,doğanın bir parçası,onun belki de en harika uzantısıdır.
Kürtçede kültürün karşılığı olarak "çand" veya "çandinî" sözcüklerinin kullanıldığını görmekteyiz ki bunun da yine tarımla, ekip-biçmeyle, yani üretimle bağlantılı olduğu dikkate değerdir.
80 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.