Uygarlığın Tuğlası Arifiye Köy Enstitüsü

Karabey Aydoğan

Uygarlığın Tuğlası Arifiye Köy Enstitüsü Posts

You can find Uygarlığın Tuğlası Arifiye Köy Enstitüsü books, Uygarlığın Tuğlası Arifiye Köy Enstitüsü quotes and quotes, Uygarlığın Tuğlası Arifiye Köy Enstitüsü authors, Uygarlığın Tuğlası Arifiye Köy Enstitüsü reviews and reviews on 1000Kitap.
776 syf.
·
Not rated
·
Read in 13 days
17.02.2024 Kitabın adı: Uygarlığın Tuğlası Arifiye Köy Enstitüsü Yazarın adı:Karabey Aydoğan Sayfa sayısı:762 1940 yılında çıkan yasa ile kurulmasına karar verilen ğitim kurumlarından köy enstitülerinin ilklerinden biri olan Arifiye köy enstitüsü kurulma çalışmalarına başlanır. Enstitü Müdürü Süleyman Edip Balkır, İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç ,Maarif (Milli Eğitim )Bakanı Hasan Ali Yücel'dir .Peki bu 3 Aydın insan bir araya gelirse neler olmaz olmuş da. Uygarlığın temelini Arifiye de atmışlar yıkık dökük bir bina yol su elektrik yok öğrenci yok, para yok, araç gereç yok, hiçbiri yok. Önce öğrenci bulurlar sonra usta öğreticiler bulunur. Bu usta öğreticiler öğrencilere öğretirler bu kişiler neler mi öğretirler çivi çakmayı, ağaçlardan kalas yapmayı ,tuğla yapmayı, kısaca inşaattan tutun Bağ bahçe yapımına iğneden -ipliğe her şeyi öğretirler öğrencilere cennet gibi yaparlar. Bir genç öğretmen olarak mezun olduklarında bir binayı temelinden çatısına kadar yapacak durumdadırlar çünkü onlar da gittikleri köylerde köylüye öğreteceklerdir ilim İrfan yuvası köy enstitülerinden ne istediler bilmem ki kapattılar ki köy enstitüsü zamanında okuma yazma oranı çok yüksekti ya şimdi?
Uygarlığın Tuğlası Arifiye Köy Enstitüsü
Uygarlığın Tuğlası Arifiye Köy EnstitüsüKarabey Aydoğan · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20198 okunma
Bizim istediğimiz köyün içerisinde bilgili, sağlıklı, ülkesine bağlı ve üretici yurttaş yetiştirmektir.
Reklam
Bir yabancı gözüyle, söz gelişi ben, asıl enstitü kapısından girmeyip de şu çok güzel meyve bahçesinin bir kenarından usulcacık sızsaydım ve ayrıca bu meyve bahçesinin öğrenciler tarafından kurulduğunu öğrenseydim, yalnız bu mükemmel ve imrenilecek anıta bakarsak şu yargıya varırdım: " Bu enstitü, çağımızın gerçekten büyük ve modern bir eğitim kurumudur."
Londra pedagoji enstitüsü müdürü Herbert Russell Hamley :Kitabı okudu
İlk zamanlarda deneme ve sonra "kendine yetme" biçiminde başlayan üretim, izleyen yıllarda yakınındaki askeri birliğe sebze ve meyve satacak düzeye gelecektir.
Sayfa 164Kitabı okudu
İlk günlerde meydanın kenarlarına dikilen 117 akasya fidanının her birinin bakımı bir öğrenciye ait olacak ve onlar tarafından sulanıp büyütülecektir.
Sayfa 165Kitabı okudu
Arıcılık ve marangozluk gibi şeyler köylü çocuklarına niçin öğretiliyor denebilir. Öğretmen olanlar, köylere dağıldığı zaman o öğretilenleri yapsın diye, öğretsin diyedir. O zaman şimdiki gibi radyo, televizyon yok ki oradan öğrensinler. Hiçbir şey yok. ...
Sayfa 158 - Ülker Yol;Kitabı okudu
Reklam