Sonra aynı hayranlıkla, “şad olup gülmedim eller içinde / soldu benim gülüm güller içinde”yi, “İki de keklik bir kayada ötüyor / ötme de keklik derdim bana yetiyor”u ve “At üstünde kuşlar gibi dönen yar / kendi gidip ahbapları kalan yar”i de dinlemiş. Türkü söyleyen adamın yüzü de, gitgide sesinin şeklini almış bu arada...