Saatin sarkacı insanı iğrendirecek bir şekilde umursamaz sallanıyordu. Saat gece iki. Minik çizmeleri yatağın üzerinde duruyor, sanki onu bekliyor gibiler. Yok, cidden, yarın onu götürdüklerinde ne yapacağım ben.
Diyorlar ki, güneş evrene can vermiş. Güneş doğuyor, bakın bir ona ölü değil midir? Her şey ölmüş ve her yer ceset dolu insanlık bir başına, etrafına da bir sessizlik sarmış. İşte dünya bundan ibaret! "Size şu buyruğu veriyorum: Birbirinizi sevin!"
Kadınları mahveden tek yegane şey özgünlük eksikliğidir. Pekala, tekrar ediyorum, ne diye bana masanın üzerindekini gösterip duruyorsunuz? Ne yani masanın üzerindeki şey özgün mü? Ooo!