Yağmur geçti caddeden. Sildi son adımlarını. Buharlaşmış pencereye çizdiğim kalp resmi kaldı yalnızca. Bir tek yüz gibi yürüyüp gittim büyük aynaları olan mağazanın önünden. Kolumda mavi yaldızları olan bir saat. Yedi çeyrekte mi durmuştu, dokuz kırk altı mıydı? Cebimde çalamadığım bir mızıka. Bendeki ömür yetmiyordu kimseye.