Sonrasında ise bütün varlığımız acı deneylerden geçtiği, insanların ve olayların içine düştüğümüz zaman her şey, yavaş yavaş ve hiç farkında olmadan küçülür, geriye büyük bir kül yığınının içindeki altın parçacığı kalır. İşte, hayat dediğimiz budur! Gerçek hayat; olduğu gibi hayat! Bir yanda büyük istekler, diğer yanda küçücük gerçekler.