16-1-21-3-6-15-15-25-22
Öncelikle belirtmeliyim ki Vaka II, Vaka’nın devamı değil. Kitaptaki karakterler, olaylar tamamen farklı. Yazarımızın, ikinci kitabı olmasına rağmen polisiye yazarlarına bir tokat atmış galiba bu kurguyla. Vaka II, çocuklukta geçirmiş olduğu bir travma sebebiyle katil olan Marcellus, Paramedik Eliz ve Komiser Nejat etrafında gerçekleşiyor. Eliz, bir gün sergiden dönerken taksi durağına kadar yürümek ister, kulağına gelen boğuk seslere kulak kesilir. Mesleğinin getirdiği hisler ve içindeki merhamet duygusuyla yönünü o sese doğru çevirir. Sesin sahibini bulduğunda ise yerde yatan bir kadın görür, kadının sarhoş olup sızdığını düşünse de yanına yaklaşır ve boğazı kesilmiş bir şekilde kanlar içinde yattığı görür. Hemen ilk yardımı yapar ve acil yardım ister. Kadın şanslıdır çünkü Eliz sayesinde hayata tutunacaktır. Eliz ise yaptığı iyiliğin, kurtardığı hayatın başına büyük sorunlar açacağından habersizdir. Gülhanım ile Cahit aşkı, eski aşkların ne kadar güzel olduğunu bize bir kere daha gösteriyor. “Aşk, kalemin kağıda değdiği zamanlarda daha güzeldi.” diyor Gülhanım teyze. Aynı zamanda Eliz’in Mert’e olan güvenin sarsılmasıyla dedim ki: ”Ben kime nasıl güveneyim?” Kitap bitmesin diye biraz biraz okudum diyebilirim o kadar güzeldi. Ve son olarak kitabı okumanız için latince bilmenize gerek yok, olabildiğince hafif kullanılmış.