Sanatın Büyük Ustaları 9

Van Gogh

Kolektif

Van Gogh Gönderileri

Van Gogh kitaplarını, Van Gogh sözleri ve alıntılarını, Van Gogh yazarlarını, Van Gogh yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mektuplarında kaderini değiştiremeyeceğini, yazgısına boyun eğdiğini yazan van Gogh, kardeşiyle, doğayla, birkaç arkadaşıyla ve hayat kadınlarıyla yetineceğini dile getirir; ebedi sevgiyi ararken ebedi kederi bulduğuna inanır. Oysa gerçek düşüncesi hep şu olmuştur: (...) Sabah uyandığında yalnız olmamak, şafağın alacakaranlığında yanında sevecen bir yüz görmek dünyayı çok daha makbul bir yer kılıyor (...)
Sindirim sistemi hastalıklarından uykusuzluğa, halüsinasyonlardan görme ve işitme bozukluklarına kadar pek çok sağlık sorunu olan van Gogh, tütün, alkol, özellikle absent tüketimi konusunda da aşırıya kaçıyordu. Sık sık buhran geçiriyor, depresyona giriyor, bayılıyor, öfke ve panik atak nöbetleri geçiriyordu. 23 Aralık 1888 gecesi Gauguin'le yaptığı olağan tartışmalardan birinin ardından kriz geçirdi ve bulduğu bir usturayı alıp dostunu tehdit etti. Ardından kendi kulağını kesti. Nedenini kendisinin de bilmediği bir şekilde Rachel adlı bir hayat kadınına giderek kesik parçayı ona verdi ve "Buna iyi bak," deyip eve döndü.
Reklam
Dr. Félix Rey, van Gogh'a sempati duyan doktorlardan biriydi. Hatta epilepsi teşhisini koyan da oydu. Van Gogh, bu resmi yapıp Dr. Rey'e hediye ettiğinde onun çok mutlu olacağını düşünüyordu. Ancak doğrusu Dr. Rey, onun sanatından çok da hoşlanmıyordu ve resmi uzun yıllar tavuk kümesindeki bir açığı kapatmak için kullandı.
Sayfa 61 - Lanet olsun sizeKitabı okudu
Vincent van Gogh, bütün bu reddedilişlerden etkileniyordu. Onunla bütünleşebilecek, ona kendisini tam hissettirecek, ebedi bir sevgi arayışındaydı ancak karşısına çıkan, payına düşen hep keder, elem, hüzun oluyordu. Theo'nun da desteğiyle onu mutlu eden şeyin ne olduğunu varlık ve yaşama amacını bulmaya çalıştı.
Hayatta kelimenin tam anlamıyla güvenebildiği, sıcaklığını hissedebildiği ve onu sevdiğinden emin olduğu tek kişi vardı: Theo. Depresyonla geçen süreçte ona ve dine daha fazla bağlanmıştı. O dönemde henüz resme başlamamış olan van Gogh, kitap okumaya, çeviri yapmaya, dine ve zamanla da resim yapmaya odaklandı.
Kelimeler, imgeler, işaretler... İnsanın kendini ifade edebilmek için başvurmak zorunda kaldığı her şey. Bütün bunları içini dökmek için kullanan van Gogh'un aşk hayatı da ikili ilişkileri de en az psikolojisi kadar çalkantılıydı. Sevdiği insanlara derinden ve mutlak bir sadakatle bağlanıyor, aldığı beklenmedik bir yanıtla, karşılaştığı umulmadık bir tavırla adeta yıkılıyordu. Onu hiç terk etmeyeceğine, sevgisini paylaşmak zorunda kalmayacağına inandığı Theo bile evlenecekti, çocuğu olacaktı.
Reklam
136 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.