Rengi ne olursa olsun her bir duygunun gerisindeki düşünsel hareketlilik, kendi içinde tutarlı bir mantık akışına oturur. Her duygu ve davranış bu mantık akışının bir sonucudur.
Belirli bir olayla ilgili yaşanacak duygunun ve bununla paralel olarak ortaya konacak davranışın rengi, olayın değil, onu işleyen düşünce ve yorum süreçlerinin rengidir. Bir başka deyişle olayların kendilerine özgü bir rengi yoktur.
Yaşam, kuru toprak üzerinde yolunu bulmaya çalışan ve kendine uygun düşen oyuklara, göçüklere ve kıvrımlara doğru akan, yatağını arayan bir su gibidir.