Şeceretü'l-kevn

Varlık Ağacı

Muhyiddin İbn Arabi

Varlık Ağacı Quotes

You can find Varlık Ağacı quotes, Varlık Ağacı book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Nefse sürekli hatırlatmada bulunmaya ara vermemek gerekir. Çünkü nefis zelildir.
Yüce Allah Adem'in (a.s) yaratılacağı toprağın avuçlanıp getirilmesini emredince, bu işle görevli ölüm meleği toprağı getirmek üzere indi... İblis o gün yeryüzündeydi. Allah onu, bir grup melek ile birlikte orada halife olarak bırakmıştı. İblis bu görevi sırasında yeryüzünde uzun süre kaldı, orada Allah'a ibadet etti. Ölüm meleği dünyanın çeşitli yerlerinden toprağı avuçladı. O topraklara İblis ayak basmıştı. Adem'in (a.s) yaratılacağı yoğrulup ona şekil verilince, nefsi İblis'in bastığı topraktan, kalbi de İblis'in ayağını basmadığı topraktan yaratıldı. Nefsin sahip olduğu pislik ve yerilmiş vasıflar, şeytanın ayak izinin toprağına bulaşmasından ileri gelir. Bu yüzden nefis, şehvetlerin barınağıdır. Şeytanın nefiste yaşaması, ona egemenlik kurması, özünü oluşturan toprağa ayak basmış olmasından kaynaklanır. Ve bu yüzden İblis, Adem'e karşı büyüklük taslar. Çünkü onun, kendi ayağının bastığı topraktan yaratıldığını görmüştü. Bir de kendi unsurunun özüne bakmış, ateş olduğunu görmüştü. O zaman övünerek üstünlük iddia etti. Büyüklenmeye meyletti.
Reklam
Bir alim, ilmiyle amel etmediği sürece ilmine aldanmamalı. İlmiyle amel eden biri de ihlaslı olmadıkça ilmiyle amel etmesine aldanmamalı. İhlaslı biri de ihlasında yok olmadıkça ihlasına aldanmamalı.
Mal sevgisinin büyük günahların en büyüğü olduğunu bilmez misin?
Beş duyu ve beş ibadet
Aynı şekilde dinin bu beş rüknünü ikame etmekle her şeyin zevkine varabilirsin, irfanı idrak eder, rahmanın marifetine ulaşır ve yakini ilmi elde edersin. Şöyle ki: Göz duyusu, seni namaz rüknünü ikame etmeye çağırır. Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Namaz benim gözümün aydınlığı kılınmıştır." Dokunma duyusu, seni zekatı vermeye çağırır. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Onların mallarından sadaka al." (Tevbe, 103) Tatma duyusu, seni yiyecekleri tatmayı terk etmeye çağırır ki, oruç rüknünü ikame edesin. İşitme duyusu, seni ezanı duymaya çağırır. "İnsanları hacca çağır." (Hac, 27) Koklama duyusu, seni tevhidin nefeslerinin kokusunu almaya çağırır. "Ben, Rahman'ın nefesinin kokusunu Yemen tarafından alıyorum." Bu beş duyu ile Allah, seni beş rüknü ikame etmeye çağırır.
Şeceretü'l-Kevn'i okurken, zâtıyla eşsiz, sıfatlarıyla benzersiz olan Mutlak Hakikat'in, hiçbir tekrara düşmeksizin sonsuz bir ilim ve kudret ile her an farklı bir biçimde var ettiği âleme bakan hayret dolu bir muhayyile İle karşılaşırız. Kur'ân'ın, varlığı ilâhî bir faaliyet sahası olarak gösteren ve her şeyin sebebini "Ol !-kün” emri ile beyân eden âyetleri bu muhayyileyi hareketlendiren ilk unsur olmaktadır. Ol emrinin oluşturuculuğunu ya da kün emrinin kainatı inşasını tahayyül, bu ilâhî emrin bir çekirdeğe benzetilmesini netice verir. Sanki kün bir çekirdek, kainat bir ağaçtır. Çekirdek boy vermeye başladığında önce iki dal belirir, sonra bu dallar çoğalırlar. Varlık, irâde kökünden kudret dallarına doğru uzanır. Dallanıp budaklanmanın çoğalması, varlık düzeylerini arttırdığından ye bu süreç her düzeyde ayrı bir görünüm kazandığından bu dallar her boy verişlerinde ayrı bir hüviyet alırlar.
İz Yayıncılık, 2010, Hüseyin Şemsi Ergüneş tercümesi
Reklam
II. Şeceretü'l-Kevn Müellifi: İbn Gânim el-Makdisî
...... Şeceretü'l-Kevn'in İbn Arabî'ye atfedilmesinde yadırganacak bir şey yoktur: Çünkü fikirleri, üslup ve anlatım, konunun işlenişi ve varılan sonuçlar bakımından örtüşen bir muhayyilenin varlığı sözkonusudur. Bu örtüşen muhayyile sebebiyledir ki sadece Şeceretü'l-Kevn değil Madisî'nin Teflîsü'l-İblîs'i de İbn Arabî'ye nisbet edilmiştir.
Sayfa 28 - İz Yayıncılık, 2010, Hüseyin Şemsi Ergüneş tercümesi
İnsan kâinâtın bir minyatürü, kâinât da insandakilerin bir açılımı gibidir.
Dolayısıyla hayrın tümü nurdan, kötülüğün tümü de karanlıktandır. Melekler topluluğu; nur unsurundan yaratılmışlardır; hayır onlardandır: “Allah’ın kendilerine buyurduklarına karşı gelmezler.” (Tahrim, 6) Şeytanlar topluluğu ise; karanlık unsurundandır; kötülük onlardandır. Adem ve çocuklarına gelince; onların tıynetleri karanlık ve nurdan yaratılmış, unsuruna hayır ve şer, yarar ve zarar birlikte eklenmiştir; zatı, marufu ve münkeri kabul edebilecek özellikte var edilmiştir. Dolayısıyla hangi cevher ona galip gelirse, ona nispet edilir. Eğer nur cevheri karanlık cevherinin üstüne çıkarsa, ruhaniyeti cismaniyetine karşı belirginlik kazanırsa meleklerden üstün olur ve feleklerin üzerine çıkar. Şayet karanlık cevheri nuruna üstün gelirse, cismaniyeti ruhaniyetini alt ederse şeytanlardan daha öte olur, onlardan ileri gider.
Kelimeler harflerden, harflerin de nefesten ortaya çıkması gibi, varlıklar da ilâhî ilimdeki sonsuz imkanları ifade eden sâbit hakîkatlerden (a'yân-ı sabite), yâni ilâhî kelimelerden ortaya çıkmaktadır.
277 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.