Varolma Anları

Virginia Woolf

Varolma Anları Sözleri ve Alıntıları

Varolma Anları sözleri ve alıntılarını, Varolma Anları kitap alıntılarını, Varolma Anları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Altmış beş yaşındayken tutsak, soyutlanmış durumda olması gerçeği değişmiyor. Kendi duygularını o kadar görmezden gelmiş ya da gizlemişti ki nasıl biri olduğu hakkında bir fikri yoktu; başkalarının nasıl oldukları hakkında da. O şiddetli öfke patlamalarının saldığı dehşet ve korku da bu yüzden.
Sayfa 234 - 2. Basım: Ocak 2023 - Sia Kitap
Annemin ölümü gizli bir dert olmuştu - insan on üçündeyken böyle bir şeyin üstesinden gelemiyor, onunla yüzleşemiyor, baş edemiyor. Ama iki yıl sonra Stella'nın ölümü farklı bir maddeye çarptı; olağanüstü korunmasız, biçim almamış, savunmasız, endişeli, çabuk kavrayan, beklentili bir ruh ve beden maddesine. On beşindeki ruhlar ve bedenler için bu hep geçerlidir. Ama bu ruhun ve bedenin yüzeyinin altında öbür ölüm gömülüydü.
Sayfa 204 - 2. Basım: Ocak 2023 - Sia Kitap
Reklam
Pek çok parlak renk; pek çok belirgin ses, bazı insanlar, karikatürler, gülünçlü sahneler; birkaç sert varolma anı, içinden çık tıkları olayın bir halkasını hep içeriyorlar ve hepsinin çevresinde geniş bir alan - bu, çocukluğun kaba, görsel bir tanımı. Ben onu böyle biçimlendiriyorum; ve kendimi böyle görüyorum, çocukken, 1882'den 1895'e kadar süren o zaman diliminde dolaşırken. Büyük bir hole benzetebilirim onu; içeri tuhaf ışıklar sızdıran pencerelerle, mırıltıların ve derin sessizliklerin doldurduğu boşluklarla. O resmin içine bir biçimde hareket ve değişim duygusu da katılmalı. Hiçbir şey uzun süre sabit kalmadı. Her şeyin yaklaştığını ve sonra kaybolduğunu hissetmeliyiz, büyüdüğünü, küçüldüğünü, değişik hızlarla küçük yaratığın yanından geçtiğini; o küçük yaratığın ilerlemesini sağlayan duyguyu tatmalıyız, kolları ve bacakları uzadığı için ilerleyen küçük yaratığın, istese de duramadan, gidişini değiştiremeden ilerleyen, topraktan başını uzatan, sapı uzayana, yaprakları büyüyene, goncaları kabarana kadar uzayan bir bitkiye benzeyen. İşte tanımlanamayan şey bu, bütün imgeleri fazlasıyla durgunlaştıran bu, çünkü bunun böyle olduğunu söyler söylemez geçip gitmiş ve değiş miş oluyor. Hayatın gücü ne kadar muazzam olmalı ki, siyah zemin üzerindeki iri bir mavi ve mor lekeyi ancak ayırt edebilen bir bebeği on üç yıl sonra, annemin öldüğü 5 Mayıs 1895 günü -neredeyse günü gününe kırk dört yıl önce- hissettiğim her şeyi hissedebilecek bir çocuğa dönüştürüyor.
Sayfa 143 - 2. Basım: Ocak 2023 - Sia Kitap
Zeki değildi, pek kitap okumazdı; ve bana kalırsa bu durum onun hayatını müthiş etkiliyordu, doğrusu orantısız etkiliyordu. Kendi kusurlarını abartıyordu, annesiyle iç içe yaşadığından ikisinin arasındaki farklılıkları hep karşılaştırıyor, kendisini en başından annesinin gölgesinde kalmaya yönelten bir aşağılık yükleniyordu. Söylemiştim, büyükannen de acımasız biriydi; çekilen acılara da, eğer bir işe yarayacağına inanırsa, kayıtsız kalırdı. Kızının kendisinin bir parçası -öyle söylüyordu- olduğunu hissederdi, kendisinin daha ağırkanlı ve daha az becerikli bir parçası olduğu için de ona kendi başarısızlıklarına gösterebileceği sertlikle davranmakta ya da onu gözünü kırpmadan, kendisini feda edebileceği kadar rahatça feda etmekte tereddüt etmezdi.
Sayfa 30 - 2. Basım: Ocak 2023 - Sia Kitap
Aileyle kuşatılmak; bir yandan aile bir bütün olarak kendi yavan, gürültülü yoluna giderken kendi başına keşfetmeye ve maceraya atılmaya devam etmek; ailenin korumasından kurtulmaktan daha iyi olmaz mıydı bu; ailenin koruyucu kanatlarının dışına çıkmaktan; o kanatların çatlayıp kırılmasından; aileyi eleştirmekten ve ona kuşkuyla bakmaktan? Aileden kopmamak, ona inanmak, onu benimsemek, ki o iki ölüm olmasaydı böyle yapılırdı, belki de bize daha geniş hareket alanı açardı, çeşitlilik sağlardı ve kesinlikle daha büyük özgüven de.
Sayfa 222 - 2. Basım: Ocak 2023 - Sia Kitap
“Elimizdekinden olabildiğince yararlanalım, çünkü geleceğe dair bir şey bilmiyoruz.”
Reklam
621 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.