Varoluşun Keşfi
Rollo MayVaroluşun Keşfi Quotes
You can find Varoluşun Keşfi quotes, Varoluşun Keşfi book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
"Ve Yaşam'ın ta kendisi bana bu sırrı söyledi. 'Bak' dedi Yaşam, 'Ben kendimi daima aşmakla yükümlüyüm.’’
Varolma cesaretiniz yoksa, kendi varlığınızı yitirirsiniz.
Özgürce hareket etmesine izin verilmeyen tüm içgüdüler içe döner.
Yalnızca iki şey biliyorum :
Birincisi bir gün öleceğim. İkincisi ise şu anda ölü olmadığım.
“İrade olmasaydı, dilekler tüm gücüyle kendilerini ortaya koyamazlardı.”
Varolma cesaretiniz yoksa, kendi varlığınızı yitirirsiniz.
Varlığımızın üstünü örtmekle aslında yaşamda en çok keyif almış olduğumuz şeyleri kaybediyoruz.
Neşe, kazanılan güç hissinin semptomundan başka bir şey değildir.
" Kişi, ‘Ben kendim olarak kalmak istiyorum.’ dediği anda bunun korkutucu bir çözüm olduğunu keşfeder. Şimdi artık varoluşunun derinliklerine inmek zorundadır."
Sayfa 101
Kaygı, potansiyellerini gerçekleştirme meselesiyle karşı karşıya gelen bireyin içinde bulunduğu durumdur dedik. O halde şimdi de kişinin bu potansiyelleri reddettiği, gerçekleştirmeyi başaramadığı anlarda içinde olduğu durumun suçluluk olduğunu ifade ederek devam edelim. Bir diğer deyişle, suçluluk da insan varoluşunun ontolojik bir özelliğidir.
Nietzsche
Benim peşimden değil, kendi peşinden git.
Ego, dış dünyanın yansımasıdır, aynalanmasıdır.o halde ego kişinin kendi varoluş duygusu olmadığı kesindir.
Özgürce hareket etmesine izin verilmeyen tüm içgüdüler içe döner.
Soyutlanma ve yabancılaşma semptomları, dünya ile ilişkisi kopan insanın durumunu yansıtır. Kimi psikoterapistler her gün giderek artan sayıda şizoid özellikler gösteren hastaları olduğuna ve günümüzün en tipik psişik probleminin, Freud'un zamanında söylendiği gibi histeri değil, şizoid tip olduğuna -yani uzaklaşmış, ilgisiz, duygu eksikliği çeken, insan özelliklerinden sıyrılmaya eğilimli, entelektüelleşme ve teknik açıklamalar aracılığıyla problemlerinin üzerini örten kişiler olduğuna- dikkat çekmektedirler.
Dostoyevski ve diğer varoluşçu atalarımız, özgürlüğün dayanılmaz bir yük olduğuna dair yazarken ne edebi bir mübalağa sanatı yapıyorlardı ne de aşırı votka içmenin etkilerini yansıtıyorlardı.
Sayfa 42