Vatan Evladı
Richard WrightVatan Evladı Sözleri ve Alıntıları
Vatan Evladı sözleri ve alıntılarını, Vatan Evladı kitap alıntılarını, Vatan Evladı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...Insanlar insan, hayat da hayattır ve biz bunları olduğu gibi görmek zorundayız. Bunlari değiştirmek istediğimiz zamansa, var oldukları biçim ve sahip oldukları bünyeyle ilgilenerek işe başlamalıyız...
SON
Sayfa 421 - E YayınlarıKitabı okudu
«Hayat dağdaki bir demiryoluna benzer
Yürekli bir makinist gerektirir
Beşikten mezara kadar
Yolu başarıyla geçmemiz gerekir...»
Sayfa 19 - E YayınlarıKitabı okudu
Başlarken***
...Bugün bile şikayetim isyan dolu
Yumruğum iniltimden müthiş
Eyüp Peygamber
Tevrat...
...Küçücük bir çocukken dizinin dibinde bana düşlemenin kutsallığını öğreten
ANNEME...
E YayınlarıKitabı okudu
...dünya ona karmakarışık bir yer gibi görünürdü. Bu öyle bir karışıklıktı ki içinde bir noktanın gerçeği anlaması, bölmesi ve sonra da her şeyi bir bütün halinde toplaması gerektiğini bill- yordu. Ama ancak nefretin gerilimi altındayken kendisi bu karışıklığı çözebiliyordu. Dar ve sıkışık bir çevrede ölesiye koşullanmıştı. Yalnızca sert sözler ve tekmeler de onu dimdik ayağa kaldırıp harekete geçiriyordu. Ama bu geçiş, dünyanın kendisine çok ağır gelmesi yüzün den her seferinde boş bir çaba olarak kalıyordu...
Sayfa 262 - E YayınlarıKitabı okudu
...öbür canlılara ve üstünde yaşadığı dünyaya göre ne olduğunu bulabilse, ölüme de aldırmayacaktı. Kendisinin kaçırdığı, ama herkesin verdiği bir savaş mı vardı?...
Sayfa 393 - E YayınlarıKitabı okudu
...Ben bu dünyada mutlu olmak istiyordum, bu dünyanın dışında değil...
Sayfa 386 - E YayınlarıKitabı okudu
...Hepsinin de içinde hayatı belirli bir açıdan görmek için dayanılmaz bir istek olduğunu farketti. Onlar için yaşamak belirli bir dünya kavramı kalıbına uymalıydı, her şeyin üstünde tuttukları bir yaşama düzenleri ve anlayışları vardı, üstelik de bu kalıbın dışına çıkan şeylere gözlerini kapamışlardı. Başkalarının yaptığı işler kendi isteklerine uygun düşmezse bunları görmek bile istemezlerdi. Oysa insanın yapması gereken şey yürekli olmak ve başkalarının düşünemediğini başarmaktı...
Sayfa 121 - E YayınlarıKitabı okudu
...umut her zaman bütün canlılığıyla yüreğinin derinliklerinde bekliyordu...
Sayfa 130 - E YayınlarıKitabı okudu
...Duymak istemediği şeyleri duymasına sebep oluyordu en ufak davranışı. Beyaz olsaydı, onlar gibi olsaydı her şey bambaşka olurdu. Ama karaderiliydi. Bu yüzden de kollarıyla bacakları ağrıdığı halde kıpırdamadan durdu...
Sayfa 81 - E YayınlarıKitabı okudu
...O gün geldiği zaman her şey başka türlü olacak. Ne karaderili, ne beyaz, ne zengin, ne de yoksul kalacak bu dünya yüzünde...
Sayfa 80 - E YayınlarıKitabı okudu
...Suçu gözüne o derece doğal görünüyordu ki... Bütün hayatı boyunca sanki böyle bir sona sürüklendiğini anlamıştı. Artık başına ne geleceğini bilinçsizce düşünmeyecekti. Şimdi biliyordu ne olacağını. Hayatının gizli anlamı, başkalarının görmediği ve kendisinin de hep gizlemeye çalıştığı bu anlam, birden ortaya dökülüvermişti. Hayır, kaza değildi ve hiç bir zaman da kaza olduğunu söylemeyecekti. Günün birinde bunu açıkça söyleyebileceğini düşünmek ve duymak dehşetle karışık bir gurur veriyordu ona...
Sayfa 120 - E YayınlarıKitabı okudu
...Beyazlar ve zenciler birbirlerine yabancıdırlar. Birbirimizin neler düşündüğünü anlayamayız...
Sayfa 379 - E YayınlarıKitabı okudu
...Artık bu dünyada kimseden korkmuyordu, çünkü korkunun yararsız oldugunu anlamıştı; artık bu dünyada hiç kimseden nefret de etmiyordu, çünkü nefretin de kendisine yardım edemeyeceğini anlamıştı...
Sayfa 297 - E YayınlarıKitabı okudu
...Bu adamın içinde uyandırdığı duygularla gazetelerde okudukları arasında ne gibi bir fark olduğunu bir türlü ayırdedemiyordu şu anda. Kendi ırkının sevgisiyle öteki ırkın nefreti, onu aynı derecede suçluluk duymaya itiyordu...
Sayfa 307 - E YayınlarıKitabı okudu
...Burada herkes aynı odada yatarken Daltonlarda kendisine ait bir odası vardı. İçeriden yemek kokuları gelmeye başlamıştı. Oysa Daltonların evinde hiç yemek kokusu duyulmuyordu. Üstelik evin içinde kap kacak tangırtısı diye bir şey de yoktu. Herkes kendi odasinda oturuyordu ve hepsinin de kendilerine ait özel dünyaları vardı. Bu odadan ve kendisi de olmak üzere İçindekilerden nefret ediyordu. Neden ailesiyle birlikte bu biçim yaşamak zorundaydı sanki. Buna layık olmak için ne kötülük yapmışlardı? Belki de hiç bir şey. Belki de böyle yaşamak zorunda olmalarının nedeni, hayatları boyunca hiç birinin ne kötülük, ne iyilik, hiç bir şey yap- mamış olmalarıydı. Bu çok önemliydi...
Sayfa 119 - E YayınlarıKitabı okudu