Vatan Yolunda kitaplarını, Vatan Yolunda sözleri ve alıntılarını, Vatan Yolunda yazarlarını, Vatan Yolunda yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Paşa epeyce sert konuştu," demişti. "Hele, Generalin Yunanlıları arkalar veya acındırırcasına söylediği bir söz üzerine: "Görüyorum ki, siz ev sahibiyle hırsızı bir tutuyorsunuz" demesi yok mu, adamcağızı adeta şaşkına çevirdi. Kekelemeye başladı. Paşa sesini gittikçe yükselterek: "Bu facianın mesulleri müttefikiniz İngilizler ve siz Fransızlarsınız," diyordu. "Yunan ordularını teçhiz edip üstümüze saldırdınız; Anadolu'ya kundak sokan siz oldunuz. Şimdi de merhabet ve insaniyet tellalığı etmeye kalkışıyorsunuz."Ben Fransızcamı unutmuştum. Öylesine bir heyecan içinde idim. Sanıyordum ki bütün söyledikleri kelimesi kelimesine tercüme etsem ihtiyar Generalin bir tarafına inecektir. Nitekim, bir kere sözünü azıcık yumuşatayım dedim. Hemen, bana döndü:"Yanlış tercüme ediyorsunuz!" dedi. Paşa'yı hiç Fransızca bilmez zannıyle bu hayatı işlemiştim.
"İlk gelişlerinde "korkmayın bizden" demişlerdi. "Size bir kötülüğümüz dokunmaz, biz Halife Padişah tarafından sizi Kemal çetelerinden kurtarmaya geliyoruz", demişlerdi. Yirmi gün sonra büsbütün başka adamlar oldular. Davarımızı alıp kestiler. Hayvanlarımızı süngülediler. Tarlalarımızdaki sararmış ekinlerden tut da kuyudaki kışlık tohumlarımıza kadar bütün ürünlerimizi söktüler. Yüklenemediklerini ateşe verdiler. Derken sıra karıya kızana geldi. Ney ziynet altınlarını, ne ırzlarını namuslarını bıraktılar. Karşı koyanları, teslim olmayanları döğdüler, yaraladılar, kuzu çevirir gibi ateşte kavurdular. Bizim köyden Ahmed'in gelini sizlere ömür böyle kavrularak öldü. Mehmed'in on üç yaşındaki kızı kötürüm yatıyor."
Düşman çekilirken her şeyi öyle sistematik bir tarzda yok etmişti, öylesine taş taş üstünde bırakmamıştı ki, insan, ilk bakışta buralarda bir zaman oturanlar var mıydı diye şüpheye düşerdi.
VATAN YOLUNDA-YAKUP KADRİ
1918 yılı Mondros Ateşkes Antlaşması imzalanmış. Mustafa Kemal Paşa, Anafartalar kahramanıdır. İstanbul’da umduğu çözümün olmadığını fark etmiş ve Samsun’a geçmiştir.
Avrupa’da bu durum EŞKİYALIK olarak görülüyor. Meşhur İstanbul basını Samsun’a geçiş olayına Avrupalılar gibi bakıyor. Düşmana karşı mücadele edileceği
Yakup Kadri Karaosmanoğlu Yakup Kadri Karaosmanoğlu 1889-1974 yılları arasında yaşamış 85 yaşında Ankara'da vefat etmiştir. Kiralık Konak en önemli eserlerinin başında gelir. Vatan Yolunda bir anı kitabı olup 1958 yılında yayımlanmıştır. 1920'de Millî Mücadeleyi izlemek için bazı arkadaşlarıyla birlikte Ankara'ya gitmiş ve Batı Cephesini dolaşarak bu kitabı yazmıştır. Bir solukta bitireceğini bu anı kitabında Kurtuluş Savaşı'nın ne zorluklarla veri
Vatan Yolunda ldiğine bir kez daha şahit olacaksınız.
Vatan YolundaYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 2017191 okunma
"Ayağımı çelen bir kaskı sopamın ucuyla dürtüp yuvarlıyorum ve durup biraz da bunu giyen adamdan kalan şeylere bakıyorum. Bir an için merhamete meyleden kalbim birdenbire büyük bir nefretle doluyor ve bu nefret aynı süratle büyük bir öfkeye inkılap ediyor. Düşünüyorum ki, bu kadavra bundan bir iki sene, belki birkaç ay evvel Akdeniz'in öte yakasındaki kıyıların bir noktasında, sakin ve kaygısız bir şehirde bu kabruk Anadolu ovalarının hele bu Karadağ'ın mevcudiyetinden habersiz, takdirin kendisine bahşettiği ömrü yaşayan bir genç adamdı. Ne gibi fena bir saik, ne gibi sefil bir hırs onu yerinden yurdundan etti? Denizlerden, dağlardan aşırdı ta buralara kadar getirdi? Buralarda işi neydi? Hangi Tanrı adına can verdi? Şu haliyle anlatmak istediği kanlı macera hangi hak yoluna idi, hangi maksada dayanıyordu? Eğer bu faciada kendi şuur ve iradesine rağmen rol aldı ise biraz ötede etrafa aynı kokular yayarak, aynı renklerle ve aynı şekillerde çürüyen şu hayvan leşlerinden; eğer kendi iradesine uyarak geldiyse kapı eşiklerinde vurulan mal ve can düşmanı mahlüklardan farkı nedir?
Ve bunları düşünürken gözlerim biraz öteki yanmış köy harabelerine isabet ediyor. Yanmış köy harebeleri ... Düşmanın bize hatıra olarak bıraktığı şeyler arasında en ziyade harabelerdir ki bizi uzun müddet yanlarında alakoyuyor, kalbimizden kavrıyor."