Ve İnsan Köpekle Tanıştı

Konrad Lorenz

Ve İnsan Köpekle Tanıştı Hakkında

Ve İnsan Köpekle Tanıştı konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Köpek ve kediyle "yeniden tanışmaya" hazır mıyız? Bu tanışma kendimizi tanımaya götürecek olsa bile bizleri. Konrad Lorenz. Hz. Süleyman’ın Yüzüğü’nden sonra bir kez daha, insan-merkezci yanılgılarımızı bir yana bırakıp, köpeği "köpek", kediyi "kedi" olarak anlamaya çağırıyor bizi! Köpek ve kedi ile insanın, binlerce yıllık yaşam-çıkar ortaklığını anlatıyor. İhtimal ki bu kitabı okuyup bitirdiğimizde şöyle bir durup düşüneceğiz: Öteki canlıların, bizim sosyo-kültürel dünyamızın birer süsü, aksesuarı olmadığını, kendilerine özgü ve "korumakta direndikleri" bir yaşamları olduğunu anlayacağız! Sevginin yolunun, bizden farklı olana saygı duymaktan geçtiğini kavrayacağız.
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 5 dk.Sayfa Sayısı: 250Basım Tarihi: 2007Yayınevi: Cumhuriyet YayınlarıOrijinal Adı: Man Meets Dog
ISBN: 9789944150064Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Yazar Hakkında

Konrad Lorenz
Konrad LorenzYazar · 3 kitap
Konrad Zacharias Lorenz Avusturyalı bir etoloji uzmanıdır. Viyana'da karşılaştırmalı anatomi ve hayvan psikolojisi dersleri verdikten sonra, 1940 yılında Konigsberg Üniversitesi'nde profesör oldu. 1949 - 1951 yıları arasında Attenburg Karşılaştırmalı Etoloji Enstitüsü'nü, sonra Buldern'de Max-Planck Davranış Fizyoljisi Enstitüsü'nü, 1954'tete de Seewiesen Enstitüsü'nü yönetti. Lorenz babasının arzusuyla 1922 yılında Columbia Üniversitesi'nde tıp okumak için Amerika Birlişik Devlerleri'ne gönderildi. Columbia'da iki yıl kaldıktan sonra, Viyana'ya geri dönerek çalışmalarını burada sürdürdü. Bir yandan tıp okurken, diğer yandan da koloni halinde yaşayan küçük karga türünün sosyal organizasyon biçimini, bu topluluk içinde yaşayan bireylerin birbirleriyle birer sinyal niteliği taşıyan davranışlarla kurdukları iletişimi araştırıp ortaya çıkarmayı hiç bırakmadı. Kargalar üzerine yaptığı çalışma, zamanın en prestijli dergilerinden birinde basıldı. 1938'de Nazilere katıldı ve bütün çalışmalarını nasyonal sosyalist düşünceye adadığını açıkladı, daha sonra II. Düny Savaşı'nda Ruslara esir düştü ve bir süre esir kamplarında yaşadı. Savaş bitip geri döndüğünde, 1950 yılında ünlü Max-Planck Enstitüsü'nde Karşılaştırmalı Etoloji Bölümü'nü kurdu. Çalışmaları hayvanların doğal ortamlarındaki davranış özellikleri üzerinedir. Bu çalışmalarıyla Lorenz etolojinin gelişmesine büyük katkıda bulundu ve 1973 yılında meslekdaşları Karl von Frisch ve Nikolaas Tinbergen ile birlikte Nobel Fizyoloji veye Tıp Ödülü'nü aldı. Lorenz'e göre insan ve hayvan davranışının kaynağında endogen nitelikte, anahtar uyarımlarla tetiklenen ve deneyimden bağımsız işleyen, doğuştan verili (kalıtımla devredilen) motorlar vardır (itki, güdüm anlamında). Bunun fizyolojik açıklaması orta beyinde tanımlı belirli hareket kombinasyonlarını sırayla belirmesiyle sonuçlanan bir tetikleme programı uyandırmadır. Bu davranış programları türeyim tarihinde kendini ispatlamış, mutasyon (kalıtım değişikliği) ve seleksiyon (seçme-ayıklama) ilkelerince geçerlilikleri defalarca sınanmış ve zaman içinde sembolleşerek belirli bir türde alıcı ile verici arasındaki iletişim zemini haline gelmiştir. Modeli yakından incelersek gerçekliği, biyolojist bir bakış açısıyla bir tepki dizinine indirmesi yönüyle Nasyonal Sosyalizmin üstün insan ve ari ırk ideallerine malzeme sağlamaktan kurtulamamış olmasına rağmen, davranış bilimin incelemelerinde haklılık payı vardır. Başarılı bir popüler bilim yazarı olan Lorenz'in Türkçeye kazandırılan eserleri şunlardır: Antriebe tierischen und menschlichen Verhaltens (1965) Davranışların motorları üzerine Er Redete mit Viehen, Vögeln und den Fischen (1949) Hazreti Süleyman'ın Mührü (Cumhuriyet Kitapları) So kam der Mensch auf den Hund (1950) Ve insan köpekle tanıştı (Cumhuriyet Kitapları) Das Sogenannte Böse (1963) İşte İnsan (Cumhuriyet Kitapları) Acht Sünden der zivilisierten Menscheit (1973) Uygar İnsanın Sekiz Büyük Günahı Lorenz bu son yayımladığı eserinde, toplumsal düzenin biyolojik temelleri üzerinde durdu.