Elif Şafak'ın Şemspare adlı eserinde bu kitaptan ve yazarından bahsedilmişti, zamanında Nobel ödülü almış bir yazarın eseri. Kitapta iki karakter var, birisi ünli bir yazar - ben 'Aşenbah' diye telafuz ediyorum - diğeri ise Polonyalı yakışıklı, güzel, harikulade bir çocuk. O kadar methedilerek anlatıldı ki bu çocuk gözümde canlandıramadım bir türlü. Ünlü yazarımız artık yorulmuştur, dinlenmek için Venedik'e gider aslında bu ilk gidişi değildir. Çabuk sıkılan birisidir, hızlı ve hemen arkasından pişman olacağı bir karar verir ama beklenmedik bir 'şanssızlık' sayesinde hikayenin yönünün çizileceği bir duruma gelir olaylar. Aslında olay yok genelde gözlemleme tarzında bir anlatımla devam ediyor.
Yunan tanrısı ve sembollerine anlatımlarında yer verilmiş, yabancı kökenli sözcüklerle ile kelime dağarcığıma katkıda bulunmuştur, mesela 'münzevi' kelimesi tam beni anlatırmış. Eserin adından da anlaşılacağı üzere sonunda ölüm var.