Xl. yüzyılın başında, birçok kuşaktan beri Rusya'ya yerleşmiş olan İskandinavyalıların Slavlaşması neredeyse tamamlanmıştır. Müslüman dünyasıyla ticaretin yava§la ması, Varegler için doğuya giden yolların cazibesini azaltıyordu. 1040'a doğru Ingvar yönetiminde bir grup İs veçli "Serkland" (Sarrazenler ülkesi") yönündeki ticaret yollarını yeniden açmayı denedi ama sonuç vermedi bu girişim. İskandinavya ve Rusya ya da Bizans dünyası ara sındaki insan gidiş gelişi birdenbire kesilir. Varegler özellikle Rus prenslerinin ya da "basileus"un paralı askerleri olarak gitmi§lerdir. X. yüzyılın sonunda İmparator Il. Basileios tarafından Bizans ordusunun bir "elit birliği" olarak kurulan "Vareg muhafız birliği"nin esasını oluşturmuş lardır. Geleceğin Norveç kralı "katı yürekli" Harald da bu birliklerde hizmet etmiştir; bu kral ülkesinden kaçtıktan sonra bir süre Novgorod Prensi Yaroslav'ın hizmetinde çalışmış, orada para ve şöhret kazanmıştır.
Hatta Viking/Rus lideri Oleg gemileri ilk defa karadan yürüttüğü söylenir:
Ruslar çok erken bir dönemde Bizans İmparatorluğu'yla ticari ve diplomatik ilişkiler kurmuşlardı ve 860'ta İstanbul'a bir akın düzenleme girişminde bulunmuşlardı.
Eski Zamanların Öyküsü "nde Rus devletinin kuruluşh Slav kabilelerinin ortaya attıkları "Varegler'e çağrı" işareti altında gösterilir; kendilerini yönetemeyen bu kabileler üç kardeş tarafından yönetilmeyi tercih ederler: ağabey Riurik Ladoga/Novgorod'a yerleşmiştir, küçük kardeşler ise Beloozero ve Izborsk'ta ya§arlar. Daha sonra öteki iki Rus önder, Askold ve Dir Kiev'e yerleşirler ama Riurik'in oğlu ve halefi Oleg onlara kanlı bir sefer düzenler ve 882'de Kiev'i ele geçirir. Novgorod ve Kiev'in efendisi olan yeni hanedan böylelikle Rus devletinin kurucusu olur.
Saint-Bertin Yıllıkları"ndaki bilgiler "Rhos" halkının anıldığı en eski kaynaklardır; bu halk aynı adla ya da Rus adıyla IX. yüzyıl ortalarından itibaren Arap ve Bizans kaynaklarında da geçer. Rhos/Rus Doğu Avrupa ve daha sonra 10 yüzyıldan başlayarak- Avrupa Rusya'sını (kökenleri ne olursa olsun) ve ülkenin kendisinin ticaret yollarında yerleşmiş İskandinavyalıların kökenini belirtir. Bu sözcük büyük olasılıkla eski İskandinav dilindeki "roor"dan ("kürekli deniz seferi") gelir; roğr Baltık sularında dolaşan İskandinavyalılar'a verilen addır ve onlarla çok erken bir dönem de ilişkiye giren Fin halkları tarafından kullanılmı§tır.
Modern tarihçiler çoğu zaman "Varegler" sözcüğünü kullanmıştır; bu sözcük çeşitli dillerdeki kaynaklarda Doğu yollarında macera arayan İskandinavyalıları Avrupa kıtasının batısında etkin olan Vikingler'den ayırmak amacıyla kullanılır: Rusça "varjagi", Yunanca "varangoi", Arapça "warank", eski İskandinav dilinde "vceringjar". Bu ad, daha geç bir dönemde, X. yüzyıl ortalarında Rus prenslerinin ya da Bizans imparatorlarının hizmetine girmiş İskandinavyalıları adlandırmak, belki de yeni gelenleri -paralı askerler ya da tüccarlar- Slavlaşmış Ruslar'dan ayırmak için kullanılmıştır. Sözcük, belki de, bu insanları kendi aralarında birleştiren bağa göndermeyle "var" ("gü ven", "ant") sözcüğünden gelmiştir.
Vikinglerin Izlanda'da Avrupa'nın ilk parlamentosunu kurması
930'da bütün ada için bir meclis kurulmuştu: adanın güneybatısında, Reykjavik yakınlarındaki Thingvellir'de ("thing ovaları") genellikle Haziran ayında toplanan Althing Danışmanlarıyla birlikte "goğar"lar", seçilmiş bir "lögsögumadr" ("yasa okuyucu") başkanlığında burada toplanır, davaları karara bağlar ve yasalar çıkarırlardı. 965'te ada dört bölgeye ayrılır ve bölgelerin her biri Althing'e eşit sayıda "goğar" gönderir ve her birinin kendi özel mahkemesi vardır. "İslendin Gabok"a göre, yasalar 1117- 1118 kışı boyunca yazılmaya başlamıştır ama esas İzlanda yasalarını içeren "Gragas", 1200'lere doğru derlenmiş en eski parçalarıyla birlikte, XIII. Yüzyıl sonu el yazmalarıyla ulaşmıştır bize. Yazılı yasa Hıristiyan inancını benimsemiş bir ülkede kilisenin gelişmesinin sonuçlarından biri olmuştur.
İskandinavyalılar Faroe ve İzlanda'ya yerleşen ilk Avrupalılar olmuşlardır ancak bu adaların keşfi Danimarka kaynaklarında ya da bazı yazılı kaynaklarda tartışmalıdır. 825'e doğru İrlandalı rahip Dicuil bir ülkeden söz eder: bu ülkede geceler öylesine aydınlıktır ki insanlar gömleklerinin için de gün ortasındaymış gibi bit arayabilirlermiş; ayrıca, rahip, genellikle Faroe'ye benzetilen adalarda koyunlar bulunduğunu, sakinlerinin kuzeyden gelen korsanların kovdukları münzeviler olduklarını söyler. "Islendingabok"a ( 1122-1134'te Rahip Ari Thorgilsson tarafından yazılan "İzlandalıların Kitabı")