‘Eziyet vericiydi. Çalışmak… Başka hiçbir şey düşünmeden sadece yazmak… Bunun eziyet vericiliği… Yok yok, aksine yazmaktan keyif bile alıyordum. Bu değildi. Dünya görüşüm, sanat, yarının edebiyatı ya da ne bileyim, mesela yenilik, tüm bunlara dair o belirsizlik hali içimi kemiriyor, hiç abartmıyorum, beni kıvrandırıyordu.’
.
İçinde daha önceden okuduğum öyküler bulunmasına karşın yine yeniden keyifle, bazen gizli bir gülümseme bazen savaşı düşünerek okudum Villon’un Karısı’nı.
.
Bu eserin bir Dazai kitabı olması haricinde en sevdiğim noktası Esin Esen’in özenli çevirisi, notları ve sonsözü. Öyle detaylı, bilgilendirici notlar var ki öyküler kadar etkiledi beni..
.
Kapak görseli ise Goyo Hashiguchi çalışması ~