- Arılar olmazsa dünyanın sonu mu gelir?
Kraliçe arı biraz düşündü:
- Kısmen öyle de söyleyebiliriz. dedi.
- Nasil yani, dedim.
Kraliçe arı, orada bulunan ihtişamlı makamına oturdu ve anlatmaya basladı:
- Biz arılar ciçeklerden ve agaclardan sadece polen ya da nektar toplamıyoruz. Bu işlemleri yaparken çiçeklerin, ağaçların çoğalmasını da sağlıyoruz, deyince kafam yine karıştı.
-Bu bilgiyi pek anlayamadım. dedim
Kraliçe arı ayağa kalktı ve duvarda asılı,
olan resmini gösterdi . Bu resim bir tablo
gibiydi ve Behçet dedemin tozlasmayla ilgili
gösterdiği resme benziyordu.
-Bak, dedi.
Bu tablodaki gibi bir çiçekten aldığımız
polenleri diğer çiçeklere taşıyarak onların
çoğalmasını sağlarız Eğer bu islemi yapmazsak çiçekler ve ağaçlar çoğalamaz. Çiçekler ağaçlar azaldıkça dünyanın dengesi bozulur. Sebzeler meyveler olmaz Yani yavaş yavaş dünyanın sonu gelir, dedi.
En ilginç olanlarından biri de çıkardıkları
şu vızırtı.
Arılar neden vızırdar bunu hiç düşündün mü?
Dur, ben söyleyeyim.
Bir bal arısı dakikada 1400 kez kanat çırparmış. Bu da vızıltı sesine neden olurmuş.
1400 kezl
Bir dakikanin 60 saniye olduğunu düşünür-
sek bu kadar sürede hangimiz, neyi 11400 kez yapabiliriz biz insanlar için herhangi bir sey dakikada 1400 defa yapmak imkansız .
Demek ki bu minik dostlarımız muazzam yani harika yani muhteşem yani ne bileyim.. Bambaşka varlıklarmış!