Tuna Bulgarlarının coğrafî alanı olan Batı Avrupa ve Bizans-henüz Osmanlıların yerleşmediği bir devir- Türk olmayan bir çevreydi. Ancak hıristiyan olan yabancı halkların arasında olmalarına rağmen, dillerini bir müddet korumuş olduklarını öğrenmiştik. Burada, Volga Bulgarları ile, Doğu Avrupa'nın İdil ve Kama (Ak İdil) gibi iki büyük nehrinin bulunduğu bölgede, İslâm muhiti ve Türk olan halkla karşılaşıyoruz. Öbür eserde malzeme olarak Tuna Bulgar hanlarının listesi, etnik adlar, kişi adlan, kitabelerdeki bazı ibareler, her nekadar tarihî bakımdan önemli ise de bir metin olacak hacimde değildirler. Burada ise söz konusu olan dil malzemesi mezar taşlandır. Bunlar da ilim için çok değerli olduklan halde, kısa cümleler Arapça dualarla da süslendiğinden, tüm bir dil hâzinesine örnek olacak durumda değildirler. Bütün bunlara rağmen, bu dilin ses ve şekillerini açıklayan sözcükler, cümle kuruluşu, çeşitli adlar, bu kitabelerin büyük Türk diline ait olduğunu ispatlayan önemli tarihî kaynaklardır.