Adalet ve hakikat aşkı, imanın bir gereğidir. Yapılan yanlışa kimden sadır olursa olsun "yanlıştır" demek kınanacak bir davranış değildir. Ancak yanlışın yanlış olduğunu sahih delillerle ispat etmek, edepli bir üslupla açıklamak gerekir.
Zaman zaman yakınlarımız için ziyarete gittiğimiz kabristanda bizim de mezarımız bulunduğunu ve bizden sonrakilerin de bizleri ziyarete geleceğini bilelim.
Askeri bakımdan mağlubiyetten mağlubiyeti sürüklenen Avrupa, bu büyük İmparatorluğu yıkmak için iki ana esas seçmiştir. İktisadi bünyeyi ve İmparatorluğu borçlu duruma getirmek, İslam dininin hakim olduğu kültür hayatını yıkmak ve kültür emperyalizminin gerçekleştirmek.
İki yüz yıldır, Batıda medeniyet arıyoruz kardeşim. Ancak bütün gayretlerimize rağmen ne hakkı ile Avrupalı olabildik, ne de müslüman kimliğimizi koruyabildik. İki yüz yıldır batılılaşmak için savaş veriyoruz.
İstemem, senden gayrı ne Firdevs, ne Kevser'i
İstemem, senden gayrı ne saray, ne gülşeni
İstemem, hatta inan ne huri, ne cenneti
Beni benden al sende; sen seni ver Ya Rabbi!...
Toplum içerisinde yaşamak cidden çok zor. Toplumun hak ve hukukuna riayet başlı başına bir mesele. Çünkü işin içine nefisler karışıyor. Bir toplumda yüz kişi varsa, yüzde nefis giriyor
Teknolojik icatlar olabildiğine gelişmiş olduğu halde, insanlık hala huzuru bulamamıştır. Gerçek huzurun ve saadetin ancak Hakk kapısında ve İslam'ın müstakim olan dosdoğru yolunda olduğunu bilememişlerdir.
Birbirlerini Allah için sevenler arasında gıybete sebebiyet veren o kötü hasletler bulunmaz. Dolayısıyla da gıybet kendiliğinden hallolmuş olur. Öyle değil mi?
Erkek karısını öfkesi karşısında susmalıdır. Çünkü kadın ruhu incedir. O kadın pişman olup, özür dileyinceye kadar fazilet göstererek susmalıdır o erkek. Evet kadın hassastır, onu ancak susmak yener.