Waterloo 1815

Geoffrey Wootten

Quotes

See All
18 HAZİRAN, WATERLOO MUHAREBESİ
16:00: IV. Prusya Kolordu'sunun öncü kolları Paris korusundan çıkıp gelir; Lobau Prusyalı ilerleyişini kontrol altına alır; Fransız süvarileri kitleler halinde müttefik merkezinin sağ tarafına taarruz eder. 17:00: Fransız süvarilerinin geri kalanı da meşguldür; II. Prusya Kolordu'su, IV. Kolordu'nun soluna intikal eder. 17:30:
Sayfa 14 - Geoffrey Wootten, İş Bankası Kültür Yayınları, 2012Kitabı okudu
Napolyon'un Dönüşüne Tepkiler
Fransa'da büyümekte olan coşkun halk desteğine rağmen Napolyon emniyette değildi. Savaşın yakın tarihli korkunç hatıraları henüz unutulmamıştı. Evlatları ellerinden alınmış anneler hâlâ kayıplarına ağlıyor, genç kadınlar eşlerinin yasını tutuyordu. Viyana'da müttefikler tetikte beklediğinden, Temsilciler Meclisi de ihtiyatlı ve kararsızdı. Fransa'nın Bourbon yanlısı bölgelerindeki homurtular Mart ayında Vendée'de bir isyana dönüştü ve bu isyan Haziran'a kadar bastırılamadı. Napolyon'un önceki yılların mutlak egemenliği ve otoritesine sahip olmadığı açıktı. Fransa'ya dönüşünden beri yükselen ivmeyi kaybetmek istemiyorsa kısa süre içinde bir şeyler yapmalıydı.
Sayfa 10 - Geoffrey Wootten, İş Bankası Kültür Yayınları, 2012Kitabı okudu
Reklam
Elba'ya ayak bastığında daha da umutsuzluğa boğulmuş olmalıydı. Fransız hükümeti yılda iki milyon frank gelir vaadinden caymış; ilk eşi İmparatoriçe Josephine difteriye kapılarak Paris'te zamansız bir ölüme kurban gitmişti. Daha kötüsü de gelmek üzereydi: Bir o kadar sevdiği ikinci eşi Marie Louise Avusturya içlerine kaçırılmış ve duyarlı, aşırı hassas tabiatı yaveri General Kont Neipperg'in yaptığı kurlara yenik düşmüştü. Ayrıca Napolyon'un Roma kralı olan oğlunu görmesine de izin vermiyordu. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, eskiden Napolyon'un emrindeki pek çok mareşal onun düşüşüne sebep olan düşmanlarını imparatorun onlara bizzat bahşettiği mal-mülk ve meratiple yedirip içiriyorlardı. Hatta Josephine utanmadan Paris'te Çar Aleksandr'ı ağırlamıştı.
Sayfa 9 - Geoffrey Wootten, İş Bankası Kültür Yayınları, 2012Kitabı okudu
WAHLSTADT PRENSİ GEBHARD VON BLUCHER
Dönemin pek çok profesyonel aristokrat askerinde görüldüğü gibi Blücher de hem Prusyalılar adına hem de (Yedi Yıl Savaşları'nda) Prusyalılara karşı savaşmıştı. Kumar, zamparalık ve içki tutkuları nedeniyle askeri kariyeri pek de parlayamamış; Büyük Frederik ile düştüğü bir anlaşmazlık sonucu Silezya'da on altı yıllık bir “emeklilik” hayatı yaşadıktan sonra, ancak III. Frederik Wilhelm'in Prusya tahtına çıkmasıyla orduya geri dönebilmişti. 1806'da korgeneral rütbesine terfi etmişti ki, Jena ve Auerstadt Muharebelerinden sonra esir alındı. 1815'e kadar bu yenilgilerin intikamını almaya çalışan Blücher, 1813 seferleri esnasında Silezya'da bazı başarılar kazanabilmişti. Esir alınması, Napolyon'ı duyduğu kişisel nefreti körüklemişti, hatta 1815 seferine katılmasının ardındaki önemli amillerden biri, büyük bir vatanseverlik ve kuvvetlerine duyduğu büyük bir sevginin yanı sıra Napolyon'u yakalayıp asma arzusuydu. Blücher'in iki temel vasfı olan şeref ve sadakat olmasaydı, Wellington Waterloo Muharebesi'ni kaybederdi; zira İngiliz düşmanı Gneisenau'nun yaptıkları Wellington'ı tek başın kurtarmaya muhtemelen yetmeyecekti.
Sayfa 22 - Geoffrey Wootten, İş Bankası Kültür Yayınları, 2012Kitabı okudu
Fransız devrim orduları, zaman içinde bilene bilene ilk günlerdeki coşkularından tek bir adamın, yani Napolyon Bonapart'ın elinde sıkı sıkıya tuttuğu müthiş bir silaha dönüşmüştü. Napolyon bu silahı gerek şahsi ve milli davalar uğruna, gerekse Fransa ve cumhuriyetin şanı, şerefi yoluna kullanmaktan hiç geri durmamıştı. Fakat Napolyon'un Tilsit'te zirve yapmış görünen yenilmezlik efsanesi, 1814 itibariyle yerle bir olmuş haldeydi. Başka ülkeler Napolyon'un teşkilat yöntem ve taktiklerini kopya ederek özgüven kazanmış ve nihayet Rusya Seferi, sonuna kadar dayatmanın neticesinin ne olabileceğini imparatora toplam 400.000 askere mal olacak şekilde göstermişti. Rusya'daki korkunç felaketten iki sene sonra Fransa, kazanması muhtemel olmayan mücadelelerle iliğini kemiğini kurutmuş durumdaydı. Uzun uğraşların ardından ucu ucuna kurulabilen bir ittifakla, Avusturya, Rusya, Prusya ve diğer devletlerin karşı konulmaz kuvvetleri, nihayet Fransa'nın tam kalbine yüklenmeye başlamıştı. Fransa'nın Bavyera ve Saksonya gibi müttefikleriyse ya ittifaktan çekilmiş ya da istila edilmiş; böylece zaten zayıflamış haldeki Fransız milli kur'a ordusu bu büyük ittifak karşısında tek başına kalmıştı. Bu sayıca zayıf ve ikamesi olmayan ordular ile yıpratma harbine girişmeye dünden razı olan müttefikler Napolyon'u Paris kapılarına kadar püskürttüler, Napolyon'un Fransa içindeki siyasi hâkimiyeti her bozgunda azalıyordu ve kısa süre içinde mareşaller isyan ettiler; bazıları da düşman safına geçti. Müttefiklerin Paris'e girişiyle birlikte, Nisan 1814'te, Napolyon nihayet tahttan çekilmeye ikna edildi.
Sayfa 9 - Geoffrey Wootten, İş Bankası Kültür Yayınları, 2012Kitabı okudu
Prusya İkmal Hattı
Prusyalılar Wavre, Charleroi, Dinant ve Liége/Maastricht arasında uzanan geniş araziye dört kolordu halinde yayılmıştı. Wellington'ınkilerin neredeyse tam aksi yöndeki ikmal hatları Liége üzerinden Ren'e kadar uzanıyordu. Şayet Napolyon orduların biri veya her ikisini ikmal hatları boyunca geri püskürtebilirse, iki orduyu birbirinden ayırma şansına sahip olacaktı ki, teke tek kaldıklarında muhtemelen her ikisini de alt ederdi. Rakiplerini hazırlıksız yakalamanın da avantajıyla, saflarını sıklaştırmakta olan düşmanlarından en az birini yakalayabilir ve böylece Brüksel yolunu açabilirdi.
Sayfa 34 - Geoffrey Wootten, İş Bankası Kültür Yayınları, 2012Kitabı okudu
Reklam
Elba'dan neredeyse sıfır noktasında yola çıkan Napolyon, kulağa inanılmaz gelse de, birkaç aylık süre zarfında 128.000 vasıflı askeri harbe sürebilmişti. Elzem teçhizatı ya uydurulmuş ya da eldeki malzeme kırpılarak oluşturulmuş Kuzey Ordusu'nun başına geçen Korsikalı, daha dün tahttan uzaklaştırılmasında direten müttefikleri dize getirmek üzere 15 Haziran sabahı Belçika sınırını geçti. Prusyalıları yine çabucak halledeceğinden ve bütü dünyaya Wellington'ın şöhretinin ne kadar abartılı olduğunu ispatlayacağından emindi. Wellington ve Blücher'i biraz olsun daha iyi anlamış olsaydı muhtemelen kendine bu kadar güvenmezdi.
Geoffrey Wootten, İş Bankası Kültür Yayınları, 2012Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.