Menekşe Hanım'ın her kış gelinine, kızına dolap dolusu yaptığı kışlık domates soslarına, çilek reçellerine, konservelerine, yaşadığı küçük ilçede kavanoz kapağı bulamayınca yıkılışını okuyoruz ilk hikayede.. Sonrasında evlilik hazırlığı yapan Adem’in sele kapılıp giden umutlarını.. Babasından sevgi görmeyen Ayşe’yi.. Mehmet amcanın unutkanlığını okuyoruz. Songül’ün, Nazlı’nın, Meryem’in, Asiye’nin, Hatçe abanın hikayelerine tanık oluyoruz.
Her biri içten, sıcacık, aile, dostluk, arkadaşlık, hikayelerinin hepsi sevgi üzerine kurulu.. Ayrı ayrı hikayelerde yaşayan bütün karakterlerin son hikayede biraraya gelmesiyle çok farklı, sıradışı bir öykü kitabı olarak karşımıza çıkan bir eser. İçinde bulunan on tane öyküyle, umuda ihtiyacı olanlara ilaç gibi gelecek, sımsıcak dostlukların olduğu bir kitap. “Umut, İyi ki Var!” diyerek son öyküsüyle de bunu taçlandırmış. Farklı, sıradışı, sımsıcak bir öykü kitabı. Şiddetle herkesin okumasını öneririm.
#YaBirGünKavanozKapaklarıBiterse
^
^
#alıntı
Hayallerini fındık dallarında, rahatsız etmesin diye etiketi kesilmiş bebek tulumlarında, hiç tadına bakılmamış tüp çikolatalarda, sofraya sayıyla konmuş zeytin tanelerinde, hal hatır soran bir tanıdığın samimi sohbetinde ve pek tabii gıcır gıcır kavanozlarda saklayanların hikayesi..
^
^
@kusuratyayinlari #bloghemsire #edebiyat