Sembolizmin güzel örneklerinden biriydi bence, sonuna kadar zevkle okudum. Kitapta birçok sembol kullanılıyor ancak yaban ördeği metaforu, kitaba da adını verdiği gibi, merkezde. Yaban ördekleri, yaralandıkları zaman hızla suyun dibine dalarlar ve dipte buldukları şeye gagalarıyla sıkıca tutunurlar. Ama av köpeği tarafından kurtarılıp su üstüne çıkarılabilirler. Hjalmar, gerçeklerden habersiz, derinlere batmış bir yaban ördeği iken doğruluk idealisti Gregers, onu gerçeklere kavuşturup su üstüne çıkaran av köpeğidir. Hedwig de kendi sözleriyle bir yaban ördeğidir aslında: "Ama o, bütün ailesini yitirmiş durumda. Bu yaban ördeğini kimse tanımıyor, nereden geldiğini kimse bilmiyor." Fotoğrafçılık da kitapta kullanılan güzel simgelerden biriydi. Gerçek ile düş arasındaki çizgi, fotoğraf ile rötuş arasında olduğu gibidir. İnsanlar yaşamak için bazen yalanlara gereksinim duyarlar ve gerçekle yüzleşmek yıkıcı olabilir. Dr. Relling, neredeyse tüm insanların hasta olduğunu, inandıkları yalanın yıkılmasını önleyerek sağlıklarına kavuşturduğunu söyler, yalana inanmasının yaşama gücü verdiğini düşünür. Dürüst bir dünya ideali ile yaşamak için yalanlara gereksinim duymanın çatışması...