Yeterince “yaşamadıysak” ve “kaybetmediysek” ya da yaptıysak da kendimizi uyuşturup ondan sakınmayı seçtiysek veya kurban statüsünün tembelce rahatlığının keyfini çıkarmakla meşgulsek övgü sunmamız mümkün değil. Eğer yaşama şeklimiz hayatı yüceltmiyorsa o zaman hayatta sayılmayız. Dünyanın hastalıklarını güya değiştirecek pek çok kişi, tüm hayatlarını yüceltilecek bir deneyim olarak değil, bitmeyen kocaman bir şikâyet olarak yaşarlar. Elbette protestonun da bir zamanı var, buna şüphe olmasın.Ama hayatın gerçekte ne olabileceğini hiç görmediysek o zaman ne için mücadele etmemiz gerektiğini bilemeyiz.
Sayfa 174 - Butik Yayıncılık