Semra Beynel

Reklam
Bir davranışı gerçekleştiremememiz için çok geçerli üç nedenimiz olabilir: Bunlardan birincisi beynimizle ilgili bir travma ya da kanama gibi bir sorunumuz olması, ikincisi hareket etmemizi engelleyen felç ya da benzeri nörolojik bir durumumuzun olması, üçüncü ise zihinsel kapasitemiz ile ilgili ciddi bir engelimizin olmasıdır. Aksi takdirde ihtiyaçlarımızı karşılamak üzere harekete geçmemizi engelleyen sadece kendimizizdir. Eğer bu üç nedenden biri söz konusu değilse doğru ifade “Yapamam” değil, “Nasıl yapacağımı bilmiyorum”, “Yapmaktan korkuyorum”, “Yapmayı seçmiyorum”, “Seçmek istemiyorum, çünkü karşılaşabileceğim olumsuzluklarla baş edebileceğime inanmıyorum” ya da benzeri ifadelerdir. Elbette bu ifadeler çok önemlidir ve kişinin içinde bulunduğu ve kendisiyle ilgili inandığı bilgilere dayanır. Bu noktada önemli olan kişinin kendisiyle ilgili gerçek olmayan ama inanmayı seçtiği bu bilgileri neden tercih ettiği olmalıdır. Bu bilgiler gerçek değildir, çünkü sadece inançlardan kaynaklanır. İnançlar ise sorgulanmalı ve hangi konuda, ne zaman, nasıl,ne derecede doğru oldukları değerlendirilmelidir.
Sayfa 213 - Mundi Kitap
Kendi ihtiyaçlarını karşılamak ya da ihtiyaçlarını karşılamakla ilgili sorumluluk almak, uygun yolları bulmak, hatta bunlar üzerinde düşünmek elbette kolay değildir. Hele de diğerini suçlamak, şanssız olduğuna inanmak veya dünyanın, insanların kötü olduğunu iddia etmek çok daha kolayken... Mağdur, çaresiz olduğumuza inanmak ve bunu dünyaya ilan etmek varken harekete geçmek, yeni yollar denemek, farklı davranışlar sergilemek emek, güç ve zaman ister. Bazılarımız bunları yapmaktansa diğerlerinin, dünyanın ya da şansımızın değişmesini beklemeyi daha uygun bulurlar. Elbette bu da bir yoldur, ama ne yazık ki işlevsel bir yol değildir.
Sayfa 194 - Mundi Kitap

Reader Follow Recommendations

See All
Alışkanlıklarımız
İngiltere'de yapılan deneysel bir çalışma, bize amaca yönelik ve alışkanlığa dayalı davranışlar konusunda önemli bilgiler sunuyor. Bu çalışmanın ve onu takip eden diğer çalışmaların vardığı ortak nokta, alışkanlıkların gösterilen davranışlardan sonra ortaya çıkan sonuçlara göre değil, bu davranışların ortaya çıktığı ortama göre tekrarlandığı şeklindedir. Bir başka deyişle alışkanlıklarımızı, alıştıgımız davranışların sonucunda ne elde ettiğimizi ya da edemediğimizi değerlendirerek edinmiyor, aynı koşullarla ya da aynı ortamla karşılaştığımızda yine aynı davranışları sergiliyoruz.
Sayfa 170 - Mundi Kitap
Çincede "kriz" kelimesi ile "fırsat" kelimesi aynıdır.
Sayfa 145 - Mundi Kitap
Reklam
Cinsellik
Günlük dilde “Cinsellik yemek, içmek gibi bir ihtiyaçtır” ifadesi çok sık kullanılır. Oysa insan yemediği, içmediği için ölebilir ama bugüne kadar cinsel ilişkide bulunmadığı için ölen biri olmamıştır, aksine, cinsel ilişkiyle bulaşan hastalıklardan dolayı çok sıkıntı çekenler ve ölenler olmuştur. Bununla birlikte, kuşkusuz cinsellik çok özel ve güzel bir yaşantıdır. Aslında cinsellik sevdiğimiz ve tercih ettiğimiz partnerimizle paylaştığımız, kendimizi çok iyi hissettiğimiz bir deneyimdir. Ayrıca kişinin sevilme, beğenilme, ait olma gibi ihtiyaçlarını karşılaması için başvurduğu yöntemlerden birisidir. Yani cinsellik bir ihtiyaç değil, ihtiyaçlarımızı kârşılamak için uyguladığımız bir yöntemdir. Hepimiz biliriz ki pis, çirkin, kötü şeylere dokunmak istemeyiz. Hatta bu tür şeylerle karşılaştığımızda ilk tepkimiz ellerimizi havaya kaldırmak ve geriye doğru çekmek olur. Dolayısıyla birisine dokunmak ve onun bize dokunmasına izin vermek, oldukça duygusal bir karar ve yaşantıdır. Kişi kendisine dokunulmasına izin verdiğinde ve diğeri de kendisine dokunulmasını uygun bulduğunda beğenildiğini, kadın /erkek olarak arzulandığını anlar, bir başkasıyla birlikte ve bütün olduğunu hisseder.
Sayfa 143 - Mundi Kitap
İhtiyaçların Belirlenmesi
İhtiyaçlarımızı fark etmek ve isimlendirmek, mutluluğa giden yoldaki ilk adımdır. Daha önce de belirtildiği gibi temel ihtiyaçlarımız güvende olmak / kendini korumak, sevgi / ilgi görmek, beğenilmek / takdir edilmek, ait hissetmek, kendini gerçekleştirmek ve eğlenmektir.
Sayfa 133 - Mundi Kitap
Yüz ifadeleri, yüz derisinin altındaki kasların hareket ve pozisyonlarına bağlı olarak ortaya çıkar ve genellikle bir kişinin gerçekte ne hissettiğini gösterirler. Yüz ifadeleri, beyin için duygusal bir yaşantıyı ifade eder ve amigdalayı duyguları fark etmesi için uyarır. Yetmiş beş çalışmadan elde edilen sonuçlar, spontan olarak ortaya çıkan duyguların yüz ifadeleri ile dışarıya yansıdığına işaret ediyor. Yine yapılan çalışmalar, kişinin gerçek duygusunun 0.5 ile 4 saniye arasında yüz ifadesine yansıdığına, sonra kaybolduğunu ortaya koyuyor.
Sayfa 127 - Mundi Kitap
1,112 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.