Yahudi Kaynaklarına Göre Yahudilikte Ahiret İnancı
İsmail TaşpınarYahudi Kaynaklarına Göre Yahudilikte Ahiret İnancı Gönderileri
Yahudi Kaynaklarına Göre Yahudilikte Ahiret İnancı kitaplarını, Yahudi Kaynaklarına Göre Yahudilikte Ahiret İnancı sözleri ve alıntılarını, Yahudi Kaynaklarına Göre Yahudilikte Ahiret İnancı yazarlarını, Yahudi Kaynaklarına Göre Yahudilikte Ahiret İnancı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Philo, insandaki bu çift tabiatı şu şekilde açıklar:
'Duyulara sahip ve birey olan insan konusunda Musa, onun yapısı itibariyle yeryüzüne ait bir öz ile ilahi nefesin terkibinden meydana geldiğini söylemektedir. Gerçekten de, insan bedenini, yaratırken Sani bir parça toprak alır ve ondan bir insan sureti meydana getirir (forma). Oysa ruh, hiçbir şekilde yaratılmış bir şeyden kaynaklanmamıştır; aksine o, kaynağını alemin Babası ve Efendisi'nden almıştır. Zira onun üflediği şey, ilahi nefesten başka bir şey değildi. Bu nefesin sonucunda bizde görünür yönüyle ölümlü olanın yanında en azından görünmeyen yönüyle ölümsüz olan bir taraf meydana gelmiştir. Bu yüzden pek ala insanın ölümlü ve ölümsüz tabiatlardan meydana geldiğini söyleyebiliriz..... O, bir yönüyle ölümlü iken, diğer yönüyle ölümsüzdür, beden itibariyle ölümlü, ancak fikir (pensée) itibariyle ölümsüzdür.
Sayfa 154 - Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Yahudiliğin ilk mezhebi Sadukilik'te ahiret inancı yoktur.
İskenderiye'li Philo, aynı zamanda, inanç tarihi açısından Yahudi iman esaslarını belirleyen ilk kişidir. Ona göre bir yahudinin asgari iman etmesi gereken hususlar vardır. Bunları De Opificio Mundi (pargf,:170-171) adlı eserinde tespit eden Philo'ya göre, ölümden sonra bir hayatın olduğuna iman etmek Yahudiliğin iman esaslarından biri değildir.
Sayfa 154 - Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Descartes'a göre iki ayrı töz olarak ruh ve beden sadece insanda vardır.
Philo'nun ölümden sonraki hayat ve ahiretle ilgili görüşleri, temelde antropolojiye dair görüşlerine göre şekillenmiştir. Ona göre insan, maddi aleme ait bir öz (substance) ile bir ilahi nefes olan ruhtan müteşekkildir. Ruhun kaynağı ise, Tanrı'dır ve O yaratılmamıştır. Bu yüzden insan, bir yönüyle ölümlü, diğer bir yönü ile ise ölümsüz bir tabiata sahiptir. Bu yüzden, ölüm anında ölen şey insanın cismani yönünü teşkil eden bedendir; ölümsüz yönü olan ruhu ise tekrar geldiği kaynağa geri döner.
Sayfa 153 - Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı YayınlarıKitabı okudu
M.Ö. 20-MS.40 yılları arasında yaşayan Philo, İskenderiye'ye göç eden yahudilere mensup bir filozoftur. Yaşadığı dönemde, İskenderiye'deki her yahudi gibi o da Yunanca konuşuyor ve yazıyordu. Bu yüzden eserlerinin tamamı Yunanca'dır. Philo, Yahudi düşünce tarihinin aynı zamanda hem ilk filozofu hem de ilk ilahiyatçısı ünvanını alan kişidir. Zira o, yahudi kutsal kitabı ile Yunanlı filozofların doktrinleri arasında bir senteze gitme girişiminde bulunan ilk kişidir. O, kutsal kitabı özellikle Eflatuncu ve Stoacı doktrinler çerçevesinde yorumlamaya çalışmıştır. Yazdığı bütün metinler bu çerçevede kaleme alınmıştır.
Sayfa 153 - Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Salihler ve günahkarların öldükten sonraki mükafat ve cezalarının ebedi olacağı, Süleyman'ın Mezmurları adlı apokrifte şu şekilde geçmektedir:
'Günahkarların kayıpları ebedidir. Tanrı, salihleri ziyaret ederken onları (günahkarları) hatırlamaz. İşte, günahkarların ebedi olarak payı budur.
Sayfa 151 - Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Cehennem kelimesi Ge-hinnom Vadisi'nden gelir.
'Ge-hinnom' kelimesinin, eski putperest inançların bir kalıntısı olarak Kudüs'te çocukların kurban edildiği bir yerin adı olmaktan çıkıp, insanların öldükten sonra azap göreceği bir yerinde adı haline gelmesi ilk kez, daha önce de işaret edildiği üzere IV. Ezra ile II. Baruh Kitapları'nda görülmektedir.
Sayfa 149 - Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı YayınlarıKitabı okudu
IV. Ezra, 102-105.
O gün, bazı kimselerin kendi yakınları ve dostları için Tanrı'dan af dileyecekleri, yani bir anlamda 'şefaatta bulunma' talebinde bulunacağı IV. Ezra kitabında açıkça belirtilmektedir. Ancak bu istek, Tanrı tarafından gerekçesi gösterilmek suretiyle reddedilecektir. Yani, IV. ezra Kitabı'na göre ahirette şefaat yoktur:
'O gün, salihler günahkarların affı için Tanrı'ya dua edeblirler mi? ya da af dileyebilirler mi? babalar çocuklarına, çocuklar ebeveynlerine, kardeşler kardeşlere, dostlar yakınları için, arkadaşlar candan arkadaşları için.' Mahkeme günü, herşeyin hakikatinin ortaya çıktığı bir gündür. Nasıl ki bu dünyada baba oğulu, oğul babayı, efendi köleyi, arkadaş dostunu kendi yerine hasta olması, uyuması, yemesi, şifa bulması için göndermiyorsa; aynı şekilde hiç kimse, kimse için aracı olamaz, başkasının yükünü yüklenemez.
Sayfa 145 - Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı YayınlarıKitabı okudu
I. Henoch, 53/3.
Günahkarlara gelince; onlar için azap melekleri hazır beklerler ve onlar ebedi olarak yok edilirler.
Gerçekten, orada bütün azap meleklerinin yerlerini aldıklarını gördüm.
Sayfa 139 - Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Ruhların Rabbi, Seçilmiş olanı izzet kürsüsüne oturtur, ve azizlerin bütün amellerini semavî âlemin yüceliğinde hükme bağlar ve amelleri mizanda tartar.
Sayfa 138 - Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Şeol Yahudilik'te ölüler diyarının adıdır.
...salihler ve günahkarların mahkeme edileceği; herbirinin yapmış olduğu amellerin kaydedildiği; doğruları ebedi mutlu bir hayatın beklediği; günahkarları ise, yaptıkları kötülükler nedeniyle ebedi olarak Şeol'da kalacakları sonucu çıkmaktadır.
Sayfa 135 - Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı YayınlarıKitabı okudu