Yaşamı, Sanatı, Yapıtlarından Seçmeler

Yahya Kemal Beyatlı

Muzaffer Uyguner

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Sessiz Gemi
Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. Rıhtımda kalanlar bu seyâhatten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli. Bîçâre gönüller! Ne giden son gemidir bu! Hicranlı hayâtın ne de son mâtemidir bu! Dünyâda sevilmiş ve seven nâfile bekler; Bilmez ki giden sevgililer dönmiyecekler. Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden, Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden
Sayfa 101 - Bilgi Yayınları Birinci Basım Ekim 1992Kitabı okudu
Atalarından ilk bilineni ise 1377'de Niş'i alan Yahşi Bey komutasında bulunan Çankırılı Şehsuvar Beydir. Aile, o bölgede, bundan ötürü Şehsuvarzadeler olarak anılagelmiş ve so­yadı yasası çıktığında, Yahya Kemal, Şehsuvar adının Türkçesi olan Beyatlı'yı nüfus kütüğüne yazdırmıştır.
Reklam
Yahya Kemal Beyatlı, 2 Aralık 1884 Salı günü, Üsküp'te, İshakiye Mahallesinde, büyükan­nesi Âdile Hanımın konağında dünyaya gelmiş, adını Mehmet Agâh koymuşlar.
Türkiye'ye Milliyetcilik Ne Zaman Girdi?
"Türkiye'ye milliyetçilik ne zaman girdi?" de­nildiği vakit derhal: "Nâmık Kemal'le... Abdül Azîz devrinde..." demeğe meylediyoruz. Dâimâ diğer unsurları unutuyoruz. Bize de­mek başka, Türkiye'ye demek yine başkadır. Türkiye'de milliyetperverlik, gaalibâ evvelâ Sırplara uğradı. Daha sonra Ermenilere geçti. Biz hayli zaman sonra uyandık. Bir defâ daha görülüyor ki bir fikrin bir memlekete uğraması, o memlekette her unsura sirâyet etmesi bambaşka bir keyfiyettir. Meselâ: 1680'e doğru İstanbul'da en büyük Türk beste­ kârı olan Itrî yaşarken Garb mûsikîsinde kullanı­lan nota usûlü Beyoğlu'nda vardı. Beyoğlu kilise­ lerinde tegannî eden Firenk çocukları bile, nota­ya bakarak, kilise duâlarını tegannî ederlerdi. Allah bilir! Lâkin Itrî belki de nota mevcûd olduğunu bilirdi ve aynı târihde Saray'da terbiye gören Kantemiroğlu ndan işitmiş olabilirdi. Lâ­kin biz notayı Itrî’ den ancak bir buçuk (asır) son­ra öğrendik ve edindik ve onun sâyesinde mûsikî eserlerimizi kurtarabildik. Şâyet Itrî zamânında alsaydık, onun, ikibin olduğu tahmîn edilen parçalarından başka (elde) bulunan diğer bestekârların, onlardan öncekilerin ne kadar eserini zaptetmiş bulunurduk. Heyhât ki iş böyle değil. Milletler, hayatlarında mukadder bir saat çalmadan önce temeddünün muayyen birşeyini kabûl edemiyorlar.
Sayfa 129 - Bilgi Yayınları Birinci Basım Ekim 1992Kitabı okudu
Vuslat
Bir uykuyu cânanla berâber uyuyanlar, Ömrün bütün ikbâlini vuslatta duyanlar, Bir hazzı tükenmez gece sanmakla zamânı, Görmezler ufuklarda şafak söktüğü ânı. Gördükleri rü'yâ, ezelî bahçedir aşka; Her mevsimi bir yaz ve esen rüzgârı başka,
Sayfa 103 - Bilgi Yayınları Birinci Basım Ekim 1992Kitabı okudu
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.