Eski insanımız yaptığı her eylemde tabiatın içinde olmayı, onu yöneten kurallara saygı göstermeyi ve tabiatın muhtelif görünümlerinde ayrı hikmetler aramayı şiar edinmişti. Onun niyeti ve gayesi, tabiatın çizdiği çevre ve dekor içinde fark edilmeyecek kadar zarif ve mütevazı değişikliklerle kendi katkısını sunmak ya da bu tabii çevrede eriyerek kaybolmak idi. O dünyada, tabiî ile sun'î birbirinin devamı ve tamamlayıcısı idiler.